Page 92 - Kuran'da Hicret
P. 92
KURAN'DA H‹CRET
tarak yollarından döndürmek için türlü baskılar ve tehditlere
başvurmuşlardı. Onlar Mekke'den gittiklerinde ise, Müslüman-
ları bertaraf ettiklerini ummuşlardı. Sonra ordularını toplayıp
Yesrib'e yürümüşler ve bu yeni dini bozguna uğratıp tarihten
sileceklerini düşünmüşlerdi. Kendilerini Arabistan'ın merkezi
ve hakimi olarak görüyorlardı. Atalarından öğrendikleri ve
yüzlerce yıldır değişmeden gelen geleneklerin, Peygamberimiz
(sav)'in önderliğindeki küçük bir grup tarafından tarihe gömü-
leceğini hiç ummuyorlardı. Ama hiç ummadıkları şey başlarına
geldi ve beklemedikleri bir biçimde mağlub oldular.
Hicret ise, bu büyük mücadelenin dönüm noktası olarak bü-
yük bir öneme sahipti. Hem siyasi yönden son derece önem-
liydi, hem de -önceki bölümlerde değindiğimiz gibi- imani yön-
den. Müminler hicret etmekle, Allah'a; asıl amaçlarının O'nun
rızasını kazanmak olduğunu göstermişlerdi. Allah da hicreti ve-
sile ederek onları barındırmış, yeni bir yurt ve yeni müminler-
le desteklemiş ve sonuçta onlara fetih vermişti. Allah'ın aşağı-
daki ayette haber verilen İlahi kanunu, bir kez daha gerçekleş-
miş oluyordu:
İnkar edenler, Resullerine dediler ki: "Muhakkak
sizi kendi toprağımızdan süreceğiz veya dinimize
geri döneceksiniz." Böylelikle Rableri kendilerine
vahyetti ki: "Şüphesiz Biz, zulmedenleri helak
edeceğiz. "Ve onlardan sonra sizi o arza mutlaka
yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkana ve
tehdidimden korkana ait (bir ayrıcalıktır)." (Pey-
gamberler) Fetih istediler, (sonunda) her zorba
90