Page 183 - Tesadüf Değil
P. 183

Ek Bölüm: Evrim Yan›lg›s›                          181






                   Evrimin Hayali Mekanizmaları

                   Darwin'in teorisini geçersiz kılan
              ikinci büyük nokta, teorinin "evrim
              mekanizmaları" olarak öne sürdü¤ü
              iki kavramın da gerçekte hiçbir evrim-
              lefltirici güce sahip olmadı¤ının anla-
              flılmıfl olmasıdır.
                   Darwin, ortaya attı¤ı evrim iddi-
              asını tamamen "do¤al seleksiyon" me-
              kanizmasına ba¤lamıfltı. Bu mekaniz-
              maya verdi¤i önem, kitabının ismin-
              den de açıkça anlaflılıyordu: Türlerin
              Kökeni, Do¤al Seleksiyon Yoluyla...
                   Do¤al seleksiyon, do¤al seçme demektir. Do¤adaki yaflam müca-
              delesi içinde, do¤al flartlara uygun ve güçlü canlıların hayatta kalaca¤ı
              düflüncesine dayanır. Örne¤in yırtıcı hayvanlar tarafından tehdit edilen
              bir geyik sürüsünde, daha hızlı koflabilen geyikler hayatta kalacaktır.
              Böylece geyik sürüsü, hızlı ve güçlü bireylerden oluflacaktır. Ama elbet-
              te bu mekanizma, geyikleri evrimlefltirmez, onları baflka bir canlı türü-
              ne, örne¤in atlara dönüfltürmez.
                   Dolayısıyla do¤al seleksiyon mekanizması hiçbir evrimlefltirici gü-
              ce sahip de¤ildir. Darwin de bu gerçe¤in farkındaydı ve Türlerin Kökeni
              adlı kitabında "Faydalı de¤ifliklikler oluflmadı¤ı sürece do¤al seleksiyon hiçbir
              fley yapamaz" 7 demek zorunda kalmıfltı.


                   Lamarck'ın Etkisi

                   Peki bu "faydalı de¤ifliklikler" nasıl oluflabilirdi? Darwin, kendi döne-
              minin ilkel bilim anlayıflı içinde, bu soruyu Lamarck'a dayanarak cevapla-
              maya çalıflmıfltı. Darwin'den önce yaflamıfl olan Fransız biyolog Lamarck'a
              göre, canlılar yaflamları sırasında geçirdikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonra-
              ki nesle aktarıyorlar, nesilden nesile biriken bu özellikler sonucunda yeni
   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188