Page 137 - Darwinistler Neleri Düşünmezler ?
P. 137

Adnan Oktar






                     Darwinistler, bilinçsiz süreçlerle olufltu¤unu iddia ettikleri ka-
             fl›n uzad›ktan sonra bilinçli flekilde durma karar›n› nas›l ald›¤›n› dü-
             flünmezler.
                     Darwinistler, tesadüfen olufltu¤unu iddia ettikleri kirpiklerin,
             belli bir boydan sonra adeta bilinçli bir flekilde uzamay› durdurdu¤u-
             nu, buna ra¤men saçlar›n ise hangi bilinçle uzamaya devam etti¤ini dü-
             flünmezler.
                     Darwinistler, tesadüfen olufltu¤unu iddia ettikleri bir bedenin

             neden beyne, göze, kemik sistemine, eklemlere ihtiyaç duydu¤unu,
             hücre çekirde¤ine, mitokondriye, DNA'ya nas›l sahip oldu¤unu dü-
             flünmezler.
                     Darwinistler, damar dokular›n› anlatan ve içinde bol bol Latin-
             ce terimlerin bulundu¤u konuflmalar yapabilir, kitaplar yazabilirler,
             ancak bu hücrelerin nas›l bir düzen içinde bir araya geldikleri sorusu-
             nun cevab›n› hiçbir zaman veremez ve bu konuyu düflünmezler.

                     Darwinistler, midedeki bir tak›m hücreler besinleri parçalamak
             için asit salg›larken, bu hücrelerin yan›bafl›nda bulunan baflka hücrele-
             rin de yap›flkan bir s›v› salg›lad›¤›n›, mukus ad› verilen bu s›v›n›n mi-
             denin yüzeyini örterek mide duvar›n› asitlere karfl› bir kalkan gibi ko-
             rudu¤unu ve enzimlerin mideye zarar vermesini engelledi¤ini düflün-
             mezler.
                     Darwinistler, t›rafl b›ça¤›n› tahrip edebilecek güçte olan mide
             asitlerinin mideyi çok k›sa bir süre içinde tahrip edece¤inden, bu mad-
             denin de¤il milyonlarca y›l, 2–3 gün hatta daha k›sa bir süre için bile
             midede beklemesinin imkans›z oldu¤unu, asidin ve mideyi asitten ko-

             ruyacak mukusun beraber var olmalar› gerekti¤ini düflünmezler.
                     Bofl midenin içinde "pepsinojen" isimli, sindirme özelli¤i olma-
             yan bir enzim bulunur. Ancak mideye besinlerin gelifliyle birlikte, mi-
             de hücreleri HCL (hidroklorik) asit salg›lamaya bafllar. Bu s›v› bofl mi-
             dede bulunan pepsinojenin yap›s›n› aniden de¤ifltirir ve bunu "pepsin"
             isimli, çok güçlü bir parçalay›c› enzime dönüfltürür. Bu da midedeki be-



                                            135
   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142