Page 231 - Darwinistler Neleri Düşünmezler ?
P. 231

Adnan Oktar





             aç›kça anlafl›l›yordu: Türlerin Kökeni, Do¤al Seleksiyon Yoluyla...
                  Do¤al seleksiyon, do¤al seçme demektir. Do¤adaki yaflam müca-
             delesi içinde, do¤al flartlara uygun ve güçlü canl›lar›n hayatta kalaca¤›
             düflüncesine dayan›r. Örne¤in y›rt›c› hayvanlar taraf›ndan tehdit edilen
             bir geyik sürüsünde, daha h›zl› koflabilen geyikler hayatta kalacakt›r.

             Böylece geyik sürüsü, h›zl› ve güçlü bireylerden oluflacakt›r. Ama elbet-
             te bu mekanizma, geyikleri evrimlefltirmez, onlar› baflka bir canl› türü-
             ne, örne¤in atlara dönüfltürmez.
                  Dolay›s›yla do¤al seleksiyon mekanizmas› hiçbir evrimlefltirici
             güce sahip de¤ildir. Darwin de bu gerçe¤in fark›ndayd› ve Türlerin Kö-
             keni adl› kitab›nda "Faydal› de¤ifliklikler oluflmad›¤› sürece do¤al selek-
             siyon hiçbir fley yapamaz" demek zorunda kalm›flt›. 80



                         r
                          c
                       a
                  L Lamarck'›n Etkisi   i
                   a
                     m
                                   t
                                  E
                                      i
                                    k

                             '
                            k
                               n
                              ›
                                       s
                  Peki bu "faydal› de¤ifliklikler" nas›l oluflabilirdi? Darwin, kendi
             döneminin ilkel bilim anlay›fl› içinde, bu soruyu Lamarck'a dayanarak
             cevaplamaya çal›flm›flt›. Darwin'den önce yaflam›fl olan Frans›z biyolog
             Lamarck'a göre, canl›lar yaflamlar› s›ras›nda geçirdikleri fiziksel de¤i-
             fliklikleri sonraki nesle aktar›yorlar, nesilden nesile biriken bu özellik-
             ler sonucunda yeni türler ortaya ç›k›yordu. Örne¤in Lamarck'a göre
             zürafalar ceylanlardan türemifllerdi, yüksek a¤açlar›n yapraklar›n› ye-
             mek için çabalarken nesilden nesile boyunlar› uzam›flt›.
                  Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kökeni adl›
             kitab›nda, yiyecek bulmak için suya giren baz› ay›lar›n zamanla balina-
             lara dönüfltü¤ünü iddia etmiflti. 81
                  Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20. yüzy›lda geliflen genetik bilimiy-
             le kesinleflen kal›t›m kanunlar›, kazan›lm›fl özelliklerin sonraki nesille-
             re aktar›lmas› efsanesini kesin olarak y›kt›. Böylece do¤al seleksiyon
             "tek bafl›na" ve dolay›s›yla tümüyle etkisiz bir mekanizma olarak kal-
             m›fl oluyordu.





                                            229
   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235   236