Page 183 - Balarısı Mucizesi
P. 183

Harun Yahya (Adnan Oktar)                  181


                                                              Ev rim ci ler yüz yı lın ba şın -
                anten                     bacak
                                                              dan be ri si nek le ri mu tas yo -
                                                              na uğ ra ta rak, fay da lı mu -
                             gözler
                                                              tas yon ör ne ği oluş tur ma ya
                                                              ça lış tı lar. An cak on  yıl lar ca
                                                              sü ren bu ça ba la rın so nu -
                                                              cun da el de edi len tek so -
                                                              nuç, sa kat, has ta lık lı ve
                                                              ku sur lu si nek ler ol du. En
                                                              solda, nor mal bir mey ve si -
                                                              ne ği nin ka fa sı ve sağ da
                            ağız                              mu tas yo na uğ ra mış di ğer
                                                              bir mey ve si ne ği.


            lak, göz, akciğer, kanat gibi sayısız kompleks organlarının "mutasyonla-
            ra", yani genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonucunda oluştuğunu id-
            dia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık bir bilimsel gerçek var-
            dır: Mutasyonlar canlıları geliştirmezler, aksine her zaman için canlıla-
            ra zarar verirler.
                 Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir.
            Bu molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak zarar verir.
            Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açıklar:
                 Mu tas yon lar kü çük, ras ge le ve za rar lı dır lar. Çok en der ola rak mey da na ge -
                 lir ler ve en iyi ih ti mal le et ki siz dir ler. Bu üç özel lik, mu tas yon la rın ev rim sel
                 bir ge liş me mey da na ge ti re me ye ce ği ni gös te rir. Za ten yük sek de re ce de özel -
                 leş miş bir or ga niz ma da mey da na ge le bi le cek rast lan tı sal bir de ği şim, ya et -
                 ki siz ola cak tır ya da za rar lı. Bir kol sa atin de mey da na ge le cek ras ge le bir de -
                 ği şim kol sa ati ni ge liş tir me ye cek tir. Ona bü yük ih ti mal le za rar ve re cek ve -
                 ya en iyi ih ti mal le et ki siz ola cak tır. Bir dep rem bir şeh ri ge liş tir mez, ona yı -
                 kım ge ti rir. (Charles Darwin, The Origin of Species: A Facsimile of the First
                 Edition, Harvard University Press, 1964, s. 179.)
                 Ni te kim bu gü ne ka dar hiç bir ya rar lı, ya ni ge ne tik bil gi yi ge liş ti ren
            mu tas yon ör ne ği göz lem len me di. Tüm mu tas yon la rın za rar lı ol du ğu gö -
            rül dü. An la şıl dı ki, ev rim te ori si nin "ev rim me ka niz ma sı" ola rak gös ter -
            di ği mu tas yon lar, ger çek te can lı la rı sa de ce tah rip eden, sa kat bı ra kan ge -
            ne tik olay lar dır. (İn san lar da mu tas yo nun en sık gö rü len et ki si de kan ser -
            dir.) El bet te tah rip edi ci bir me ka niz ma "ev rim me ka niz ma sı" ola maz.
   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188