Page 268 - Hazreti Süleyman
P. 268

Hz. Süleyman






                     Darwinistler do¤al seleksi-
                     yonu, yeni canl›lar meyda-
                     na getiren ola¤anüstü bir
                     mekanizma gibi düflünür-
                     ler. Oysa bu mekanizma,
                     sadece bir canl› popülas-
                     yonu içindeki zay›f ve ku-
                     surlu bireyleri ay›klamakta,
                     yeni bir genetik bilgi üret-
                     memektedir. Do¤al seleksi-
                     yon "evrimlefltirici" bir me-
                     kanizma de¤ildir.

                     türüne, örne¤in atlara dönüfltürmez. Dolayısıyla do¤al seleksiyon mekanizması hiç-
                     bir evrimlefltirici güce sahip de¤ildir. Darwin de bu gerçe¤in farkındaydı ve Türlerin
                     Kökeni adlı kitabında "Faydalı de¤ifliklikler oluflmadı¤ı sürece do¤al seleksiyon hiçbir fley
                     yapamaz"  27  demek zorunda kalmıfltı.


                                               Lamarck'ın Etkisi
                        Peki bu "faydalı de¤ifliklikler" nasıl oluflabilirdi? Darwin, kendi döneminin ilkel
                     bilim anlayıflı içinde, bu soruyu Lamarck'a dayanarak cevaplamaya çalıflmıfltı. Dar-
                     win'den önce yaflamıfl olan Fransız biyolog Lamarck'a göre, canlılar yaflamları sıra-
                     sında geçirdikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonraki nesle aktarıyorlar, nesilden nesile bi-
                     riken bu özellikler sonucunda yeni türler ortaya çıkıyordu. Örne¤in Lamarck'a gö-
                     re zürafalar ceylanlardan türemifllerdi, yüksek a¤açların yapraklarını yemek için ça-
                     balarken nesilden nesile boyunları uzamıfltı.
                        Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kökeni adlı kitabında, yiye-
                     cek bulmak için suya giren bazı ayıların zamanla balinalara dönüfltü¤ünü iddia et-
                     miflti. 28
                        Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20.yüzyılda geliflen genetik bilimiyle kesinleflen ka-
                     lıtım kanunları, kazanılmıfl özelliklerin sonraki nesillere aktarılması efsanesini kesin
                     olarak yıktı. Böylece do¤al seleksiyon "tek baflına" ve dolayısıyla tümüyle etkisiz bir
                     mekanizma olarak kalmıfl oluyordu.

                                    Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar

                        Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için 1930'ların sonlarında,
                     "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yaygın ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya attı-
                     lar. Neo-Darwinizm, do¤al seleksiyonun yanına "faydalı de¤ifliklik sebebi" olarak
                     mutasyonları, yani canlıların genlerinde radyasyon gibi dıfl etkiler ya da kopyalama
                     hataları sonucunda oluflan bozulmaları ekledi.







                                                          266
   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272   273