Page 103 - Evrim Açmazı 2. Cilt
P. 103

NEO-DARWIN‹ZM KOMED‹S‹ 101



           ları sonuç, Darwinizm'e yeni bir "yama"  flöyle dursun, 20. yüzyılın en ileri tekno-
           yapmak oldu.                        lojilerine sahip laboratuvarlarında bile
              Bu kifliler, Darwin'in açıklayamadı¤ı  oluflturulamadı.
           ve Lamarck'a dayanarak halletmeye ça-  Neo-Darwinist teori, bir yandan da
           lıfltı¤ı "canlıları gelifltiren yararlı de¤i-  fosil kayıtları tarafından hezimete u¤ra-
           flikliklerin kayna¤ı nedir?" sorusuna,  tıldı. Yıllar süren arkeolojik çalıflmalarda
           "rastgele mutasyonlar" cevabını verdiler.  bulunan fosiller arasında, neo-Darwinist
           Darwin'in do¤al seleksiyon tezine mu-  teorinin öne sürdü¤ü gibi, canlıların ilkel
           tasyon kavramını ekleyerek yeni bir teori  türlerden geliflmifl türlere kademe kade-
           ortaya attılar. Bu yeni teori "neo-Darwi-  me evrimleflti¤ini göstermesi gereken
           nizm" (ya da Modern Sentetik Evrim Te-  "ara geçifl formları"na dünyanın hiçbir
           orisi) olarak anılmaya bafllandı.    yerinde rastlanamadı. Yürütülen karflı-
              Bundan sonraki on yıllar, neo-Darwi-  lafltırmalı anatomi çalıflmaları ise, birbir-
           nizm'i ispatlamak için yapılan umutsuz  lerinden evrimlefltikleri varsayılan canlı-
           giriflimlere sahne oldu. Mutasyonların,  ların çok farklı anatomik özelliklere sa-
           yani bir canlının genlerinde dıfl etkenler  hip olduklarını ve asla birbirlerinin atası
           sonucunda meydana gelen kopma, yer  ya da devamı olamayacaklarını gösterdi.
           de¤ifltirme ve bozulmaların, her zaman  Neo-Darwinizm bilimsel bir teori de-
           için hasara yol açtı¤ı biliniyordu. Ancak  ¤il, ideolojik bir dogma, hatta bir tür
           yine de neo-Darwinistler binlerce deney  "din"di. Öyle ki neo-Darwinist teorinin
           yaparak "faydalı mutasyon" örne¤i olufl-  en önde gelen kurucularından biri olan
           turmaya çalıfltılar. Tüm bu çabalar hep fi-  Julian Huxley, 1958'de yayınladı¤ı Reli-
           yasko ile sonuçlandı. (bkz. Mutasyon:  gion Without Revelation (Vahiysiz Din)
           Hayali bir mekanizma)               adlı kitabında bunu açıkça ifade etmiflti.
              Neo-Darwinistler, öte yandan da, ilk  Huxley, evrimin neden bir din oldu¤unu
           canlı organizmaların, teorinin iddia etti¤i  bir baflka yazısında flöyle açıklıyordu:
           gibi ilkel dünya koflullarında tesadüfen  Bir din, temelinde dünyanın geneline yö-
           ortaya çıkmıfl olabilece¤ini ispatlamaya  nelik ve hepsini kapsayan bir bakıfl açısı-
           çalıfltılar. Ancak aynı fiyasko bu alanda  dır. Dolayısıyla evrim, bir zamanlar
           da yaflandı. Canlılı¤ın tesadüfen ortaya  Allah'a inanc›n üstlendi¤i fonksiyonu ye-
           çıkıflını ispatlamayı hedefleyen deneyle-  rine getirebilir, yani insano¤lunun inanç
           rin hepsi baflarısız oldu. Olasılık hesapla-  ve umutlarını koordine eden güçlü bir
           rı, canlılı¤ın yapıtaflı olan proteinlerden  prensip olabilir. 131
           tek bir tanesinin bile tesadüflerle olufla-  ‹flte bu nedenle, evrim teorisinin sa-
           mayaca¤ını ortaya koydu. En küçük can-  vunucuları bütün aleyhte delillere ra¤-
           lı birimi olan hücre ise -evrimcilerin id-  men teoriyi savunmaya hala devam et-
           dia etti¤i gibi- ilkel ve kontrolsüz dünya  mektedirler. Onlara göre evrim, kendisin-
           koflullarında rastlantılar sonucu oluflmak  den asla vazgeçilemeyecek bir inançtır.



           Harun Yahya (Adnan Oktar)
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108