Page 120 - Tarihi Bir Yalan Kabataş Devri
P. 120

TARİHİ BİR YALAN:                        KABATAŞ DEVRİ




                Ya ni, ara dan ge çen 150-200 yıl son ra evi ni zin be ton ve ya ah şap du -
                var la rı aşı nıp gi de cek, için de ki mal ze me ler den ise ge ri ye çok az iz
                ka la cak tır. Dep re me, se le ve ya fır tı na ya ma ruz ka lın ma sı du ru mun -
                da ge ri ye ka lan iz ler iyi ce yok ola cak tır. Ge ri ye an cak aşın ma sı çok
                da ha uzun za man alan blok taş par ça lar ka la cak tır. Zi ra, kü çük par -
                ça la ra ay rı lan taş mal ze me ler de ufa la nıp gi de cek tir. Do la yı sıy la salt
                bu taş blok la ra da ya na rak o dö nem de ya şa mış top lum la rın gün de -
                lik ha yat la rı, sos yal iliş ki le ri, inanç la rı, zevk le ri, sa nat an la yış la rı
                hak kın da ya pı la cak yo rum la rın ke sin lik ta şı ma sı müm kün de ğil dir.
                     Ne var ki ev rim ci ler müm kün ol ma ya nı yap ma ya ça lış mak ta,
                bir ta kım bu lun tu la rı ha ya li yo rum lar la süs le yip, çe şit li se nar yo lar
                üret mek te dir ler. Ger çek le ri sap tı ra rak hi ka ye ler üret mek, as lın da
                ba zı ev rim ci ler ta ra fın dan da biz zat eleş ti ri len bir du rum dur. Hat ta
                bu yak la şı mın bir de is mi var dır: "İş te öy le si ne hi ka ye ler." Bu isim,
                ev rim ci pa le on to log Step hen Jay Go uld'un, İn gi liz öy kü ya zarı ve
                şa ir Rud yard Kip ling (1865-1936) ta rafından 1902 yılında yayınla -
                nan aynı isim li ki ta ba at fen yaptığı eleş ti ri den gel mek te dir. Kip ling,
                ço cuk la ra yö ne lik hi ka ye le ri ni der le di ği bu ki tabında; canlıların çe -
                şit li or gan larını nasıl ka zanmış ola bi le ce ği ne da ir ha yal gü cü ne da -
                yalı ge li şim sel ma sal lar an latmıştı. Ör ne ğin Kip ling, fi lin hor tu mu -
                nu an lattığı hi ka ye sin de şun ları yazıyor du:
                     Gü nün bi rin de bir yav ru fil an ne si nin ge rek ti ği ka dar yakınında dur -
                     mu yor du. Neh rin par lak su larını gör dü ve me raklı bir şe kil de kıyıya
                     ya naştı in ce le me ye ko yul du. Su yun yü ze yin de çıkıntı ya pan bir tüm -
                     sek vardı ve bu nun ne ol du ğu nu me rak eden fil yav ru su da ha yakın-
                     dan bak mak için su ya doğ ru eğil di. Bir den bi re o tüm sek yu karı fırla-
                     dı ve kü çük fi lin bur nu nu ya ka ladı. [Bu, bir tim sahtı]… Son ra fi lin
                     yav ru su kal çasının üze ri ne otur du ve ken di si ni ge ri it me ye baş ladı, it -
                     ti, it ti ve bur nu gi de rek uza ma ya baş ladı. Ve tim sah çırpına rak kıyıya
                     doğ ru çe kil di ve kuy ru ğu nun dar be le riy le su yu kre ma gi bi be yaz
                     yaptı; tim sah da [fi lin bur nu nu] çek ti, çek ti ve çek me ye de vam et ti. 40








                                               118
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125