Page 261 - Tarihi Bir Yalan Kabataş Devri
P. 261
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)
Bu kadar geniş bir kitlenin üzerinde bu büyünün etkili olması,
insanların gerçeklerden bu kadar uzak tutulmaları ve 150 yıldır bu
büyünün bozulmaması ise, kelimelerle anlatılamayacak kadar hay-
ret verici bir durumdur. Çünkü, bir veya birkaç insanın imkansız se-
naryolara, saçmalık ve mantıksızlıklarla dolu iddialara inanmaları
anlaşılabilir. Ancak dünyanın dört bir yanındaki insanların, şuursuz
ve cansız atomların ani bir kararla biraraya gelip; olağanüstü bir or-
ganizasyon, disiplin, akıl ve şuur gösterip kusursuz bir sistemle iş-
leyen evreni, canlılık için uygun olan her türlü özelliğe sahip olan
Dünya gezegenini ve sayısız kompleks sistemle donatılmış canlıları
meydana getirdiğine inanmasının, "büyü"den başka bir açıklaması
yoktur.
Nitekim, Allah Kuran'da, inkarcı felsefenin savunucusu olan
bazı kimselerin, yaptıkları büyülerle insanları etkilediklerini Hz.
Musa (as) ve Firavun arasında geçen bir olayla bizlere bildirmekte-
dir. Hz. Musa (as), Firavun'a hak dini anlattığında, Firavun Hz.
Musa (as)'a, kendi "bilgin büyücüleri" ile insanların toplandığı bir
yerde karşılaşmasını söyler. Hz. Musa (as), büyücülerle karşılaştı-
ğında, büyücülere önce onların marifetlerini sergilemelerini emre-
der. Bu olayın anlatıldığı ayet şöyledir:
(Musa:) "Siz atın" dedi. (Asalarını) atıverince, insanların gözlerini
büyüleyiverdiler, onları dehşete düşürdüler ve (ortaya) büyük bir
sihir getirmiş oldular. (Araf Suresi, 116)
Görüldüğü gibi Firavun'un büyücüleri yaptıkları "aldatmaca-
lar"la -Hz. Musa (as) ve ona inananlar dışında- insanların hepsini
büyüleyebilmişlerdir. Ancak, onların attıklarına karşılık Hz. Musa
(as)'ın ortaya koyduğu delil, onların bu büyüsünü, ayette bildirildi-
ği gibi "uydurduklarını yutmuş" yani etkisiz kılmıştır:
259