Page 84 - Vücut Elektriği Mucizesi
P. 84
82 VÜCUT ELEKTRİĞİ MUCİZESİ
Kalp kası hücreleri de son derece kompleks harikalardır. Uzun ve
ince her hücre, kasılma yeteneği olan lif benzeri proteinler ve hücreyi dı-
şarıdan ayıran bir hücre zarı içerir. Hücre zarına gömülü proteinler
önemli sinyalleri ya da maddeleri bir taraftan diğerine taşır. Çok küçük
pompalar artı ve eksi yüklü iyonları hücre zarından taşır ve hücrenin
içinde ve dışında iyonların farklı şekilde yoğunlaşmalarını sağlar. Bu,
hücreyi elektrik yükü bakımından "kutupsal" hale getirir ve hücre içiyle,
dışı arasında bir voltaj farkı oluşturur. "Zar potansiyeli" denilen bu fark,
hücre zarında iyon kanalları olarak bilinen bir kısım proteinlerin kapı gi-
bi işlev görmesini sağlar. Açıldıklarında, iyonlar içeriye akın eder.
Kalp hücreleri, iyon pompaları ve kanallarının hassas etkileşimleri
sonucu, hücre zarı boyunca meydana gelen elektriksel ve kimyasal fark-
lılıklar sayesinde kasılırlar. Örneğin kalbin karıncık bölgesindeki bir
hücreyi ele alalım. Dinlenme halindeyken her hücrede, zar potansiyeli
eksidir, içerisi dışarıya kıyasla daha fazla eksi yüklüdür. Fakat komşu
bir hücreden gelen elektriksel uyarı herşeyi hızla değiştirir. Aniden bu
fark artar ve sodyum kanalları bir anda açılır. Böylece sodyum iyonları
(Na +) hızla hücre içine girer. Bu durum kalsiyum kanallarının açılmasını
tetikler. Kalsiyum iyonları (Ca +2) hücrenin proteinleri etrafında yığıldı-
ğında, bunlar kasılır. Bu noktada sodyum ve kalsiyum kanalları kapanır
ve iyon pompaları iyonları hücrenin dışına doğru iterek, hücrenin ilk ha-
line dönmesini sağlar. Sağlıklı bir hücrede bu dönüşüm saniyeden daha
kısa bir sürede gerçekleşir.
Burada anlatılanlar gerçekte olanların çok genel bir özetidir.
Detaylarda gizli çok daha kompleks bir düzen vardır. Çok sayıda koşu-
lun tam bir kusursuzluk içinde biraraya gelmesini gerektiren bu düzen,
bize Yüce Rabbimiz’in ilmini tanıtan sayısız örnekten sadece biridir. Bir
Kuran ayetinde şöyle bildirilmektedir:
... Rabbim, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp-
düşünmeyecek misiniz?" (En’am Suresi, 80)