Page 91 - Vücut Elektriği Mucizesi
P. 91
Adnan Oktar (Harun Yahya) 89
dalının (Vagus sinirlerinin) harekete geçmesini sağlayan ise asetilkolin
isimli haberci moleküldür.
Normal şartlarda dakikada 72 defa atan kalp, efor sarf edildiğinde,
stres altında, kişi ateşlendiğinde ve buna benzer olağanüstü durumlar-
da, fazladan kana ihtiyaç duyduğu için, SA nodu hızını artırır. Böylece
ihtiyaç duyulan kan pompalanmış olur. Sempatik sinirler de damarları
daraltarak kan basıncını artırır, ayrıca böbrek üstü bezi adrenalin ve no-
radrenalin hormonlarının salgılanmasını sağlar. Bu hormonlar kalbin
çalışma hızını artırırlar. Tiroid bezinden salgılanan tiroksin hormonu ise
metabolizmayı hızlandırarak kalbin çalışmasını etkiler. Artan kalp hızı,
59
kalbin verimini dinlenme seviyesinin beş katına çıkarabilir.
Sempatik sinirler bir arabadaki gaz pedalı gibi kalbi hızlandırırlar;
onu yavaşlatmak ise parasempatik sistemin görevidir. Parasempatik sis-
tem gerektiğinde kalp kaslarının büzülme kuvvetini hafifleterek, kalp
60
ritmini dakikada 40 vuruşa kadar yavaşlatabilir. Atardamarlardaki alı-
cılar, kan basıncının arttığını hissettiklerinde, asetilkolin denilen kimya-
salın salgılanması için parasempatik sinirler aracılığıyla beyni uyarırlar.
Böylece kan damarları genişler; basınç düşer. Eğer temiz kanı vücuda ta-
şıyan damarlar gerektiğinde genişlemeseydi, yırtılıp parçalanırlardı.
Bunun sonucunda kafatasının içine kan dolabilir ve beyne yeterli kan
gitmediği için kişi felç olabilirdi.
Peki bir hücre topluluğu ne zaman ne kadar hızlı atması gerekti-
ğini nereden bilmektedir? Bunun ayarlamasını kim söylemektedir ve
toplu olarak böylesine önemli bir görevi edinme şuurunu nasıl kazan-
mışlardır? Bu pedallar nasıl işlemektedir? Hızlanma ya da yavaşlama
kararı nasıl ve kim tarafından alınmaktadır? İnsan vücudunun içinde
öylesine mükemmel bir denetim ve bilgi alış veriş ağı kurulmuştur ki,
insan yapısı hiçbir bilgi işlem ağı bu sistem kadar mükemmel değildir.
Bu sistemin vücudunuzun içinde -şu an dahi- bilginiz dışında çalışı-
yor olması, üstün bir aklın ve ilmin sonucu olduğunu göstermektedir.
Bu akıl ve ilim ise benzersiz yaratan, dilediğini yaratmaya kadir olan
Rabbimiz’e aittir.