Page 31 - Gelin Birlik Olalım
P. 31
Harun Yahya (Adnan Oktar)
la rı bu ger çek le re da vet et mek tir. İn san la rın bu nu ka bul edip
et me me le ri, ta ma men on la rın vic dan la rı na kal mış bir me se le -
dir. Al lah bu ger çe ği Ku ran'da ha ber ver mek te dir:
Din de zor la ma yok tur. Şüp he siz, doğ ru luk (rüşd) sa pık -
lık tan apa çık ay rıl mış tır. Ar tık kim ta ğu tu ta nı ma yıp
Al lah'a ina nır sa, o, sa pa sağ lam bir kul ba ya pış mış tır;
bu nun kop ma sı yok tur. Al lah, işi ten dir, bi len dir. (Ba ka -
ra Su re si, 256)
Müslümanların bu ahlakları, doğal olarak Kitap Ehli ile
olan ilişkilerinde de geçerlidir. Üstelik Rabbimiz, Kitap
Ehli'ne karşı nasıl davranılması gerektiğini Kuran'da iman
edenlere detaylı olarak tarif etmiştir. Bu ayetler incelendiğin-
de, Müslüman toplum içinde Hıristiyan ve Musevilerin var-
lıklarının tanınması ve onların tüm haklarının bizzat
Müslümanlar tarafından korunması gerektiği açıkça anlaşıl-
maktadır. Müslümanların Musevilere ve Hıristiyanlara bakı-
şı son derece merhametli olmalıdır. Samimi olarak iman eden
Museviler ve Hıristiyanlar –her ne kadar inanışlarında ve iba-
detlerinde zaman içinde bazı bozulmalar yaşanmışsa da-
özünde Allah'ın varlığına ve birliğine iman eden, meleklere,
peygamberlere ve hesap gününe inanan ve din ahlakının ya-
şanması gerektiğini düşünen kimselerdir. Bu gerçek,
Müslümanların onlara merhamet duymalarında, onları koru-
yup kollamalarında önemli bir ölçüdür.
Allah bir ayette Allah'a Bir olarak iman eden ve ahiret
gününe inanarak salih amellerde bulunan Museviler ve
Hıristiyanların, bu iyi ahlaklarının karşılığını en güzel şekilde
alacaklarını haber vermiştir:
29