Page 126 - Dünya Hayatında Tüm Zevkleri Tüketenler
P. 126

124         DÜNYA HAYATINDA TÜM ZEVKLERİ TÜKETENLER


            veriş merkezlerinin ya da iş yerlerinin bombalanması, güvenli
            zannedilerek para yatırılan bir bankanın soyulması ya da banka
            sahibinin müşterilerini dolandırıp paraları zimmetine geçirme-
            si, evlendikleri ya da yanlarında çalıştırdıkları, koruyup kolla-
            dıkları insanların kendilerini kandırması son derece sık rastla-

            nan olaylardır. Gazete sayfaları, okuyanları her gün biraz daha
            hayrete düşüren bu tarz dehşet verici olaylarla doludur.
               Peki ama tüm bunların sebebi nedir ?
               Elbette ki kitabın başından beri üzerinde durduğumuz gibi,
            bu durumun da ana sebebi, bu acımasızlıkları yapan insanların
            Kuran ahlakından uzak bir yaşam sürmeleri, Allah'tan gereği
            gibi korkmamalarıdır. Allah'tan gereği gibi korkmuş olsalar,
            kimse kimseye karşı haksız ve adaletsiz bir tavırda bulunmaya-
            cak, herkes birbirinin iyiliğini düşünecek, birbirini koruyup kol-
            layacak ve güzel ahlak gösterecektir. Hiç kimse sürekli olarak
            endişe ve gerilim içerisinde yaşamak zorunda kalmayacak,
            huzur ve güvenlik dolu bir ortam oluşacaktır.
               Korku ve endişelerden kurtulmak ise, ancak Allah'a tevekkül
            etmekle mümkündür. Zira yaşanan sıkıntı ve gerilim tüm olayla-
            rın Allah'ın kontrolünde geliştiğinin bilincinde olmamaktan,
            Allah'a güvenip teslim olmamaktan kaynaklanmaktadır. Söz

            konusu sıkıntıları yaşayan kişiler etraflarında olup biten olayla-
            rın, muhatap oldukları insanların istisnasız tümünün Allah'ın
            kontrolünde olduğunun şuurunda değillerdir. Deprem, sel, yağ-
            mur ya da yangın gibi olayların kendi kendine gelişen bağımsız
            olaylar olduğuna inanırlar. Allah'a iman etmedikleri için tüm
            bunların tesadüf, şans ya da uğursuzluk gibi hayal ürünü kav-
            ramlara bağlı olarak geliştiğini zannederler. Böyle düşündükleri
   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131