Page 57 - Dünya Hayatında Tüm Zevkleri Tüketenler
P. 57
Harun Yahya (Adnan Oktar) 55
şür. Büyük ve geniş dahi olsa, evleri, artık onlara dar, kasvetli,
karanlık ve küçük gelir; sadece sıkıntı ve bıkkınlık hissi vermeye
başlar. Nitekim kendi ifadeleriyle "bu ev beni bunaltıyor", "eşya-
lar üzerime geliyor", "bıktım her gün aynı şeyleri görmekten"
gibi sözlerle bu sıkıntılarını sık sık dile getirirler. Artık bu konu-
daki tüm zevklerini tüketmiş, ilk günlerde büyük heyecan duya-
rak döşedikleri evleri için duydukları heyecanı yitirmişlerdir.
Meydana gelen bu durumun en önemli sebeplerinden biri
ise, bu kimselerin yaşamlarını neredeyse tümüyle "ezbere"
yaşamaları, hayatlarının her anını, Kuran ahlakından uzak bir
toplumun değer yargıları doğrultusunda önceden belirledikle-
ri standart kalıplara göre geçirmeleridir. Yatış kalkış saatlerin-
den gün içerisinde yapacakları tüm faaliyetlere, yiyecekleri
yemeğin cinsinden televizyonda seyredecekleri programlara
kadar herşey otomatikleşmiş, zevkten çok her biri neredeyse
birer mecburiyet haline gelmiştir.
Bu insanların yaşadıkları sıkıntıların bir diğer nedeni de,
daha önce belirttiğimiz gibi, dünya hayatına karşı bitmek
tükenmek bilmeyen bir hırs içerisinde olmalarıdır.
Başkalarının sahip olduğu nimetleri kendi elindekilerle kıyas-
ladıkları zaman büyük bir kıskançlık ve huzursuzluk hissi
duyarlar. Başkasında olan ve kendilerinde olmayan her nimet,
her güzellik onlar için birer üzüntü kaynağıdır. Örneğin evin
lüks, deniz manzaralı, bahçeli, havuzlu ya da dubleks olmama-
sı, dekorasyonunun dönemin modasına uygun olup olmaması
onlarda bir iç sıkıntısı oluşturabilir.
Yaşadıkları sıkıntı, hırs yaptıkları değerleri elde ettiklerinde
de sona ermez. Bu durumda da sahip olduklarını başkalarıyla