Page 83 - Dünya Hayatında Tüm Zevkleri Tüketenler
P. 83

Harun Yahya (Adnan Oktar)               81


            ya çıkmaktadır: Kuşkusuz dünya, insanlara, nasıl bakarlarsa
            öyle görünmektedir. Gaflet gözüyle bakan dünyayı da gaflet
            perdesinin ardından görür. İşte bu nedenle cahiliye insanları-
            nın büyük çoğunluğu yaşadıkları dünyadaki güzelliklerin pek
            çoğunu fark edemezler, fark ettikleri ise onlar için çok fazla bir

            anlam ifade etmez. Onlar için çevrelerindeki tüm güzelliklerin,
            nimetlerin, mucizelerin üzerinde birer perde vardır. Kuran'da
            gözleri olup da görmeyen insanların durumunu Rabbimiz,
            "sinelerdeki kalplerinin kör olmasıyla" (Hac Suresi, 46) aye-
            tiyle açıklamıştır. Bu konudaki bir ayet şöyledir:
                ... Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri
                vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işit-
                mezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktır-
                lar. İşte bunlar gafil olanlardır. (Araf Suresi, 179)
               Allah Mutaffifin Suresi'nin 24. ayetinde ise, müminlerin yüz-
            lerinde nimetlerin parıltılı sevincinin görüleceğini haber ver-
            mektedir. Başka bir ayette ise Rabbimiz şöyle bildirmektedir:
                Gerçek şu ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim
                basiretle-görürse kendi lehine, kim de kör olursa (gör-
                mek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde
                gözetleyici değilim. (Enam Suresi, 104)

               İşte bu şekilde gaflet gözüyle bakan bazı insanlar çevrele-
            rindeki güzellikleri de ancak bu gaflet perdesinin ardından
            görebilmektedirler. Elbette bu kişiler de çeşitli doğal güzellik-
            le iç içe yaşar ve tüm bunlardan gerektikçe faydalanmaya
            bakarlar. Örneğin deniz kenarına gitmekten, güneşin batışını
            seyretmekten, çiçeklere, ağaçlara bakmaktan hoşlanabilirler.
            Ancak bu hoşlanmanın derecesi çok sınırlıdır. Ruhlarında
   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88