Page 130 - Her Şeyde Hayır Görmek
P. 130

Herşeyde Hayır Görmek


             canlılara ait fosilleri ardı ardına dizerek hayali bir evrim şeması oluş-
             tururlar. Bu şema hayalidir, çünkü gerçekte bu farklı sınıfların ara-
             sında evrimsel bir ilişki olduğu  asla ispatlanamamıştır. Evrim
             teorisinin 20. yüzyıldaki en önemli savunucularından biri olan Ernst
             Mayr, "Homo sapiens'e uzanan zincir gerçekte kayıptır" diyerek
             bunu kabul eder. (J. Rennie, "Darwin's Current Bulldog: Ernst Mayr",
             Scientific American, Aralık 1992)

                Evrimciler "Australopithecus > Homo habilis > Homo erectus >
             Homo sapiens" sıralamasını yazarken, bu türlerin her birinin, bir
             sonrakinin atası olduğu izlenimini verirler. Oysa paleoantropolog-
             ların son bulguları, Australopithecus, Homo habilis ve Homo erec-
             tus'un dünya'nın farklı bölgelerinde aynı dönemlerde yaşadıklarını
             göstermektedir. (Alan Walker, Science, c. 207, 1980, s. 1103; A. J.
             Kelso, Physical Antropology, 1. baskı, New York: J. B. Lipincott Co.,
             1970, s. 221; M. D. Leakey, Olduvai Gorge, c. 3, Cambridge: Cam-
             bridge University Press, 1971, s. 272)
                Dahası Homo erectus sınıflamasına ait insanların bir bölümü çok
             modern zamanlara kadar yaşamışlar, Homo sapiens neandertalensis
             ve Homo sapiens sapiens (insanı ile aynı ortamda yan yana bulun-
             muşlardır. (Time, Kasım 1996)
                Bu ise elbette bu sınıfların birbirlerinin ataları oldukları iddiasının

             geçersizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard Üniversitesi pale-
             ontologlarından Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci olmasına
             karşın, Darwinist teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle açıklar:
                Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid (insanımsı)
                çizgisi varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne oldu? Açıktır ki, bunların
                biri diğerinden gelmiş olamaz. Dahası, biri diğeriyle karşılaştırıldığında
                evrimsel bir gelişme trendi göstermemektedirler. (S. J. Gould, Natural
                History, c. 85, 1976, s. 30)


                                          128
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135