Page 81 - Sonsuzluk Başlamış Durumda
P. 81
Harun Yahya (Adnan Oktar)
gibi. Görüntü geliyor, görüntü televizyon gibi görüntü haline geli-
yor, elektrik akımı olarak geliyor, görüntü haline geliyor. Ses geli-
yor, sesin elektriği geliyor, elektriği beynimiz sese çeviriyor, ondan
sonra kainat meydana geliyor, ne kadarcık yerde meydana geliyor?
Şu kadarcık yerde meydana geliyor; mercimek kadardır. Bütün bu
alemi orada yaşıyoruz. Böyle yaşayan insanların Allah’a tevekkül
edememesi, Allah’a inanamaması, Allah’ın yarattığı bu sanatı göre-
memeleri ahir zamanda çok büyük bir mucizedir. Mesela bütün tek-
nik aletler her şey beyinde yaratılıyor. Mesela şu fincan beynin için-
de yaratılıyor. Yani dışarıda fincan saydam bir varlık olarak, yani
görünmeyen bir varlık olarak var. Adamlar oturmuş fabrikadan
bahsediyor, fabrikada yapılıyor diyorlar. Yani saydam, ışığı olma-
yan bir madde var dışarıda bakın. Bakın saydam, ışığı yok, rengi
yok, bir şey var dışarıda. Bunu biz beynimizde görüyoruz, ışıklı ha-
le gelen, görüntülü hale gelen biziz, yani fabrika bunu boyamıyor,
Allah boyuyor. Allah ses haline getiriyor, görüntü haline getiriyor
beynimizde meydana getiriyor. Dışarıdaki yapısı onların hiçbir işi-
ne yaramaz. Yani çünkü saydam, renksiz bir şey. Allah mucize ola-
rak beynimizde bütün kainatı sonsuz genişlikte ve büyüklükte ya-
ratıyor. Kendisine sevgiyi de beynimizde yaratıyor, kendisinden
korkumuzu da beynimizde yaratıyor, çok çok harika bir alemdir in-
san. Hatta ben bir kudsi hadiste hatırladığım kadarıyla “Ben yere
göğe sığmadım” diyor Cenab-ı Allah
“ama mümin kulumun kalbine sığdım”
diyor. İşte bu her şeyi ben sizin içinizde
yaratıyorum, dışarıda var alem ama ger-
çeğini ben sizin içinizde yaratıyoruma
işaret eden bir izahtır. Ama derin dü-
şünen, derin anlayan içindir bu tabi.
(Sayın Adnan Oktar’ın ÇAY TV Röporta-
jından, 8 Nisan 2009)
79