Page 49 - İslam ve Uzakdoğu Dinleri
P. 49
47
dilerine bir sözle cevap vermedi¤ini ve onlara bir zarar veya fayda sa¤-
lamaya gücü olmad›¤›n› görmüyorlar m›? (Taha Suresi, 88-89)
Andolsun, Musa size apaç›k belgelerle geldi. Sonra siz onun arkas›ndan
buza¤›y› (tanr›) edindiniz. ‹flte siz (böyle) zalimlersiniz. Hani sizden mi-
sak alm›fl ve Tur'u üstünüze yükseltmifltik (ve): "Size verdi¤imize (Kita-
ba) s›ms›k› sar›l›n ve dinleyin" (demifltik). Demifllerdi ki: "Dinledik ve
bafl kald›rd›k." ‹nkârlar› yüzünden buza¤› (tutkusu) kalplerine sindiril-
miflti. De ki: "‹nan›yorsan›z, inanc›n›z size ne kötü fley emrediyor?" (Ba-
kara Suresi, 92-93)
(Tura gitmesinin) Ard›ndan Musa'n›n kavmi süs eflyalar›ndan bö¤ürme-
si olan bir buza¤› heykelini (tap›lacak ilah) edindiler. Onun kendileriy-
le konuflmad›¤›n› ve onlar› bir yola da yöneltip-iletmedi¤ini (hidayete
erdirmedi¤ini) görmediler mi? Onu (tanr›) edindiler, de zulmedenler ol-
dular. (Araf Suresi, 148)
fiüphesiz, buza¤›y› (tanr›) edinenlere Rablerinden bir gazab ve dünya
hayat›nda bir zillet yetiflecektir. ‹flte Biz, 'yalan düzüp-uyduranlar›' böy-
le cezaland›r›r›z. (Araf Suresi, 152)
Demifllerdi ki: "Musa bize geri gelinceye kadar ona (buza¤›ya) karfl› bel
büküp önünde e¤ilmekten kesinlikle ayr›lmayaca¤›z." (Taha Suresi, 91)
Ayetlerde de görüldü¤ü gibi ‹srailo¤ullar› buza¤›ya "tutkuyla" ba¤-
lanm›fl, Hz. Harun ise onlar› bu sapk›nl›ktan vazgeçmeleri için birçok
kez uyarm›flt›r. Taha Suresi'nde Hz. Harun'un kavmine yapt›¤› flu uyar›-
s› haber verilir:
"Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düflürüldünüz (denendiniz).
Sizin as›l Rabbiniz Rahman (olan Allah)d›r; flu halde bana uyun ve em-
rime itaat edin" demiflti. (Taha Suresi, 90)
Hz. Musa kavmine geri geldi¤inde onlar› buza¤›ya taparken bulur:
Hani Musa, kavmine: "Ey kavmim, gerçekten siz buza¤›y› (tanr›) edin-
mekle kendinize zulmettiniz. Hemen, kusursuzca yaratan (gerçek
ilah)›n›za tevbe edip nefislerinizi öldürün: bu, Yarat›c›n›z Kat›nda sizin
için daha hay›rl›d›r" demiflti. Bunun üzerine (Allah) tevbelerinizi kabul
Harun Yahya