Page 518 - Risale-i Nur - Şualar
P. 518

520                                                                                                                                    ŞUÂLAR



                                                  ِ
                                       هناحبس ه ِ ِ    مساب
                                     ُ َ َ ْ ُ
                                                ْ

              Aziz, Sıddık, Sarsılmaz Kardeşlerim!

              E v v e l â :   للّٰا    ه   ُ ه    راتخا   اميف ۪   يخْلَا Sırrınca mes'elemizin te'hirinde
                                َ َ ْ
                                              َ
                                        َ
                           ُ
                                            ُ ْ
          Hayır var. Kalbim ve Nurların serbestiyeti öyle istiyordu. Siz hem birbiri-
          nizi Teselli, hem Kuvve-i Maneviyeyi takviye, hem tatlı sohbetle Müza-
          kere-i  İlmiye,  hem  Nurların  yazması  ve  mütalaalarıyla  bu  geçici
          zahmetin  noktasını  siler  Rahmet yapmağa, bu fâni saatleri bâki saat-
                                                     ِ
                                             للّٰ
          lere çevirmeğe muvaffak olursunuz   ءااش  نا.
                                               ا

                                             ُ  َ ه  ْ َ
              S â n i y e n : Madem Bayramlaşmamız mahkemenin muvakkat hapis
          menzilinde  oldu,  ben  de  Bayram  tatlısı  olarak;  Konya  Kahramanı
          Zübeyr'in bana getirdiği Zemzem ile Nurs Karyesi'nin bence çok manidar
          balını gönderdim. Siz bal matarasına su koyun, karıştırınız. Sonra Zemzemi
          içine bırakınız, kemal-i âfiyetle içiniz.
                                                                     Said Nursî
                                          * * *


                                                 ِ ِ
                                                      ِ
                                           هناحبس همساب
                                         ُ َ َ ْ ُ  ْ

              Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

              Ehemmiyetli  bir  taraftan,  ehemmiyetli  ve  manidar  bir  sual  edilmiş.
          Bana  sordular  ki:  "Sizin  cem'iyet  olmadığınız,  üç  mahkeme  o  cihette
          beraet vermesiyle ve yirmi seneden beri tarassud ve nezaret eden altı
          vilayetin o noktadan ilişmemeleriyle tahakkuk ettiği halde, Nurcularda
          öyle hârika bir alâka var ki hiç bir cem'iyette, hiçbir komitede yoktur.
          Bu müşkili halletmenizi isteriz." dediler.

              Ben de cevaben dedim ki: Evet Nurcular cem'iyet memiyet, hususan
          siyasî ve dünyevî ve menfî ve şahsî ve cemaatî menfaat için  teşekkül
          eden cem'iyet ve komite değiller ve olamazlar. Fakat bu vatanın eski
          Kahramanları  kemal-i  sevinçle  Şehadet  mertebesini  kazanmak  için
          Ruhlarını feda eden milyonlar İslâm Fedailerinin ahfadları, oğulları ve
          kızları, o Fedailik damarından irsiyet almışlar
   513   514   515   516   517   518   519   520   521   522   523