Page 159 - Kuran Fihristi

Harun Yahya (Adnan Oktar)

yıp-in kar et tik. Si zin le ara mız da, siz Al lah'a bir ola rak iman On lar, yi ne de o sö zü (Kur'an'ı) ge re ği gi bi dü şün me di ler mi,
edin ce ye ka dar ebe di bir düş man lık ve bir kin baş gös ter miş tir." yok sa on la ra, geç miş te ki ata la rı na gel me yen bir şey mi gel di?
An cak İb ra him'in ba ba sı na: "Sa na ba ğış lan ma di le ye ce ğim, (23/68)
ama Al lah'tan ge le cek her han gi bir şe ye kar şı se nin için gü cüm "Al lah'ın dır" di ye cek ler. De ki: "Yi ne de öğüt alıp-dü şün me ye -
yet mez." de me si ha riç. "Ey Rab bi miz, biz Sa na te vek kül et tik ve cek mi si niz?" (23/85)
'iç ten Sa na yö nel dik.' Dö nüş sa na dır." (60/4) O, ge ce ile gün dü zü bir bi ri ar dın ca kı lan dır; öğüt alıp-dü şün mek
Bel ki Al lah, siz ler le on lar dan ken di le ri ne kar şı düş man lık bes le - is te yen ler ya da şük ret mek is te yen ler için. (25/62)
dik le ri niz ara sın da bir sev gi-ba ğı kı lar. Al lah, güç ye ti ren dir. Al lah; gök le ri, ye ri ve iki si ara sın da olan la rı al tı gün de ya rat tı,
Allah, çok ba ğış la yan dır, çok esir ge yen dir. (60/7) son ra ar şa is ti va et ti. Si zin O'nun dı şın da bir yar dım cı nız ve şe -
Ey iman eden ler, Al lah'ın yar dım cı la rı olun: Mer yem oğ lu fa at çi niz yok tur. Yi ne de öğüt alıp-dü şün me ye cek mi si niz?
İsa'nın ha va ri le re: "Al lah'a (yö ne lir ken) be nim yar dım cı la rım (32/4)
kim ler dir?" de me si gi bi. Ha va ri ler de de miş ler di ki: "Al lah'ın yar- De ki: "Si ze bir tek öğüt ve ri yo rum: "Al lah için iki şer iki şer ve te -
dım cı la rı biz le riz." Böy le ce İs ra ilo ğul la rın dan bir top lu luk iman ker te ker kı yam et me niz, son ra dü şün me niz. Si zin sa hi bi niz
et miş, bir top lu luk da in kâr et miş ti. So nun da Biz iman eden le ri (ve ya ar ka da şı nız olan Pey gam ber)de hiç bir de li lik yok tur. O,
düş man la rı na kar şı des tek le dik, on lar da üs tün gel di ler. (61/14) yal nız ca si zi, şid det li bir aza bın ön ce sin de uya ran dır." (34/46)
Sen on la rı gör dü ğün za man cüs se li ya pı la rı be ğe ni ni ka zan - O, si ze ayet le ri ni gös te ri yor ve si zin için gök ten rı zık in di ri yor.
mak ta dır. Ko nuş tuk la rı za man da on la rı din ler sin. (Oy sa) San ki İç ten (Al lah'a) yö ne len den baş ka sı öğüt alıp-dü şün mez. (40/13)
on lar (sü tun gi bi) da yan dı rıl mış ah şap-kü tük gi bi dir ler. (Bu da - On lar için öğüt alıp-dü şün mek ne re de? On la ra, açık la yan bir el -
ya nık sız lık la rın dan do la yı da) Her çağ rı yı ken di le ri aley hin de çi gel miş ti. (44/13)
sa nır lar. On lar düş man dır lar, bu yüz den on lar dan ka çı nıp-sa kı - Ar tık on lar, kı ya met-sa ati nin ken di le ri ne apan sız gel me sin den
nın. Al lah on la rı kah ret sin; na sıl da çev ri li yor lar. (63/4) baş ka sı nı mı göz lü yor lar? İş te onun işa ret le ri gel miş tir. Fa kat
Ey iman eden ler, ger çek şu ki, si zin eş le ri niz den ve ço cuk la rı - ken di le ri ne gel dik ten son ra öğüt alıp-dü şün me le ri on la ra ne yi
nız dan bir kıs mı siz ler için (bi rer) düş man dır lar. Şu hal de on lar - sağ lar? (47/18)
dan sa kı nın. Yi ne de af fe der, hoş gö rür (ku sur la rı nı yüz le ri ne Öy le ol ma sa, Kur'an'ı iyi den iyi ye dü şün mez ler miy di? Yok sa
vur maz) ve ba ğış lar sa nız, ar tık el bet te Al lah, ba ğış la yan dır, bir ta kım kalp ler üze rin de ki lit ler mi vu rul muş? (47/24)
esir ge yen dir. (64/14) An dol sun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp dü şün mek) için ko lay laş tır -
dık. Fa kat öğüt alıp-dü şü nen var mı? (54/17,22,32,40)
DÜ ŞÜN MEK – TE FEK KÜR An dol sun, ilk in şa (ya rat ma)yı bil di niz; ama öğüt alıp-dü şün me -
Ki me di ler se hik me ti ona ve rir; şüp he siz ken di si ne hik met ve ri - niz ge rek mez mi? (56/62)
le ne bü yük bir ha yır da ve ril miş tir. Te miz akıl sa hip le rin den baş-
ka sı öğüt alıp-dü şün mez. (2/269)
De ki: "Si ze Al lah'ın ha zi ne le ri ya nım da dır de mi yo rum, gay bı da
bil mi yo rum ve ben si ze bir me le ğim de de mi yo rum. Ben, ba na
vah ye di len den baş ka sı na uy mam." De ki: "Kör olan la, gö ren bir
olur mu? Yi ne de dü şün me ye cek mi si niz?" (6/50)
Kav mi onun la çe ki şip-tar tış ma ya gir di. De di ki: "O be ni doğ ru
yo la er dir miş ken, siz be nim le Al lah ko nu sun da çe ki şip-tar tış -
ma ya mı gi ri şi yor su nuz? Si zin O'na şirk koş tuk la rı nız dan ben
kork mu yo rum, an cak Al lah'ın be nim hak kım da bir şey di le me si
baş ka. Rab bim, ilim ba kı mın dan her şe yi ku şat mış tır. Yi ne de
öğüt alıp-dü şün me ye cek mi si niz?" (6/80)
Bu, Rab bi nin dos doğ ru yo lu dur. Öğüt alıp dü şün me si ni bi len bir
top lu luk için ayet le ri böy le bi rer bi rer açık la dık. (6/126)
Şüp he siz si zin Rab bi niz, al tı gün de gök le ri ve ye ri ya ra tan, son -
ra ar şa is ti va eden, iş le ri evi rip-çe vi ren Al lah'tır. Onun iz ni ol ma-
dık tan son ra, hiç kim se şe fa at çi ola maz. İş te Rab bi niz olan
Allah bu dur, öy ley se O'na kul luk edin. Yi ne de öğüt alıp dü şün -
me ye cek mi si niz? (10/3)
Bu iki gru bun ör ne ği; kör ve sa ğır ile gö ren ve işi ten gi bi dir. Ör -
nek çe bun lar eşit olur mu? Yi ne de öğüt alıp-dü şün me ye cek
mi si niz? (11/24)
"Ey kav mim, ben on la rı ko var sam, Al lah'tan (ge le cek aza ba
kar şı) ba na kim yar dım ede cek? Hiç dü şün mez mi si niz?"
(11/30)
Ya ra tan, hiç ya rat ma yan gi bi mi dir? Ar tık öğüt alıp-dü şün mez
mi si niz? (16/17)
Böy le ce Biz onu, Arap ça bir Kur'an ola rak in dir dik ve on da kor-
ku la cak şey le ri tür lü şe kil ler de açık la dık; umu lur ki kor kup-sa kı -
nır lar ya da on lar için dü şün me (ye te ne ği ni) oluş tu rur. (20/113)
157