Page 198 - Kuran Fihristi

KURAN FİHRİSTİ

de yal nız ca (sü rat li) göz açıp ka pa ma gi bi dir ve ya da ha ya kın - De di ki: "Be nim Rab bim, gök te ve yer de söy le nen-sö zü bi lir; O,
dır. Şüp he siz, Al lah her şe ye güç ye ti ren dir. (16/77) işi ten dir, bi len dir." (21/4)
Ye di gök, yer ve bun la rın için de ki ler O'nu tes bih eder; O'nu öv - Gök ler de ve yer de kim var sa O'nun dur. O'nun ya nın da olan lar,
gü ile tes bih et me yen hiç bir şey yok tur, an cak siz on la rın tes- O'na iba det et mek te bü yük lü ğe ka pıl maz lar ve yor gun luk duy-
bih le ri ni kav ra mı yor su nuz. Şüp he siz O, ha lim olan dır, ba ğış la - maz lar. (21/19)
yan dır. (17/44) O in kâr eden ler gör mü yor lar mı ki, (baş lan gıç ta) gök ler le yer,
Rab bin, gök ler de ve yer de olan her ke si en iyi bi lir. An dol sun, bir bi riy le bi ti şik iken, Biz on la rı ayır dık ve her can lı şe yi su dan
Biz pey gam ber le rin bir kıs mı nı bir kıs mı na üs tün kıl dık ve Da - ya rat tık. Yi ne de on lar inan ma ya cak lar mı? (21/30)
vud'a da Ze bur ver dik. (17/55) Gök yü zü nü ko run muş bir ta van kıl dık; on lar ise bu nun ayet le -
Ve ya öne sür dü ğün gi bi, gök yü zü nü üs tü mü ze par ça par ça dü - rin den yüz çe vi ri yor lar. (21/32)
şür me li ya da Al lah'ı ve me lek le ri kar şı mı za (şa hid ola rak) ge - "Ha yır" de di. "Si zin Rab bi niz gök le rin ve ye rin Rab bi dir, on la rı
tir me li sin." (17/92) ken di si ya rat mış tır ve ben de bu na şe ha det eden ler de nim."
Ya hut al tın dan bir evin ol ma lı ve ya gök yü zü ne yük sel me li sin. (21/56)
Üze ri mi ze bi zim oku ya bi le ce ği miz bir ki tap in di rin ce ye ka dar Gör me din mi ki, ger çek ten, gök ler de ve yer de olan lar, Gü neş,
se nin yük se li şi ne de inan ma yız." De ki: "Rab bi mi yü cel ti rim; Ay, yıl dız lar, dağ lar, ağaç lar, hay van lar ve in san lar dan bir ço ğu
ben, el çi olan bir be şer den baş ka sı mı yım?" (17/93) Al lah'a sec de et mek te dir ler. Bir ço ğu üze ri ne azab hak ol muş -
De ki: "Eğer yer yü zün de (in san de ğil de) tat min bul muş yü rü - tur. Al lah ki mi aşa ğı lık kı lar sa, ar tık onun için bir yü cel ti ci yok-
yen me lek ler ol say dı, Biz de on la ra gök ten el çi ola rak el bet te tur. Şüp he siz Al lah, di le di ği ni ya par. (22/18)
me lek gön de rir dik." (17/95) Al lah'ı bir le yen (Ha nif)ler ola rak, O'na (hiç bir) or tak koş mak sı -
Gör mü yor lar mı; gök le ri ve ye ri ya ra tan Al lah, on la rın ben ze ri ni zın. Kim Al lah'a or tak ko şar sa, san ki o gök ten düş müş de onu
ya rat ma ya gü cü ye ter ve on lar için ken di sin de şüp he ol ma yan bir kuş ka pı ver miş ve ya rüz gar onu ıs sız bir ye re sü rük le yip at -
bir sü re (ecel) kıl mış tır. Zul me den ler ise an cak in kar da ayak di - mış gi bi dir. (22/31)
ret ti ler. (17/99) Gör me din mi, Al lah, gök ten su in dir di, böy le ce yer yü zü yem ye -
O da: "An dol sun, bun la rı gö rü le cek bel ge ler ola rak gök le rin ve şil do na tıl dı. Şüp he siz Al lah, lüt fe di ci dir, her şey den ha ber dar -
ye rin Rab bin den baş ka sı nın in dir me di ği ni sen de bil miş sin; ger- dır. (22/63)
çek ten ben de se ni yı kıl mış-ha rab ol muş sa nı yo rum" de miş ti. Gök ler de ve yer de her ne var sa O'nun dur. Şüp he siz Al lah, hiç-
(17/102) bir şe ye ih ti ya cı ol ma yan (Ga ni)dır, övül me ye la yık olan dır.
On la rın kalp le ri üze rin de (sab rı ve ka rar lı lı ğı) rab tet miş tik; (Kra - (22/64)
la kar şı) Kı yam et tik le rin de de miş ler di ki: "Bi zim Rab bi miz, gök- Al lah'ın, gök te ve yer de olan la rın hep si ni bil mek te ol du ğu nu bil-
le rin ve ye rin Rab bi'dir; ilah ola rak biz O'ndan baş ka sı na ke sin - mi yor mu sun? Ger çek ten bun lar bir ki tap ta dır. Hiç şüp he siz
lik le tap ma yız, (eğer ter si ni) söy le ye cek olur sak, an dol sun, ger- bun lar(ı bil mek), Al lah için pek ko lay dır. (22/70)
çe ğin dı şı na çı ka rız." (18/14) Biz gök ten bel li bir mik tar da su in dir dik ve onu yer yü zün de yer-
De ki: "Ne ka dar kal dık la rı nı Al lah da ha iyi bi lir. Gök le rin ve ye - leş tir dik; şüp he siz Biz onu (ku ru tup) gi der me gü cü ne de sa hi -
rin gay bı O'nun dur. O, ne gü zel gör mek te ve ne gü zel işit mek - biz. (23/18)
te dir. O'nun dı şın da on la rın bir ve li si yok tur. Ken di hük mün de Eğer hak, on la rın he va (is tek ve tut ku)la rı na uya cak ol say dı hiç
hiç kim se yi or tak kıl maz." (18/26) tar tış ma sız, gök ler, yer ve bun la rın için de olan her kes (ve her-
Bel ki Rab bim se nin ba ğın dan da ha ha yır lı sı nı ba na ve rir, (se - şey) bo zul ma ya uğ rar dı. Ha yır, Biz on la ra ken di şan ve şe ref (zi -
nin ki nin) üs tü ne gök ten 'ya kıp-yı kan bir afet' gön de rir de kay- kir)le ri ni ge tir miş bu lu nu yo ruz, fa kat on lar ken di zi kir le rin den yüz
gan bir top rak ke si li ve rir." (18/40) çe vi ri yor lar. (23/71)
On la ra, dün ya ha ya tı nın ör ne ği ni ver; gök ten in dir di ği miz su ya Al lah, gök le rin ve ye rin nu ru dur. O'nun nu ru nun mi sa li, için de
ben zer, onun la yer yü zü nün bit ki le ri bir bi ri ne ka rış tı, böy le ce çe rağ bu lu nan bir kan dil gi bi dir; çe rağ bir sır ça içe ri sin de dir; sır -
rüz gar la rın sa vur du ğu ça lı-çır pı olu ver di. Al lah, her şe yin üze rin- ça, san ki in cim si bir yıl dız dır ki, do ğu ya da, ba tı ya da ait ol ma -
de güç ye ti ren dir. (18/45) yan kut lu bir zey tin ağa cın dan ya kı lır; (bu öy le bir ağaç ki) ne -
Gök le rin ve ye rin ya ra tı lı şın da da, ken di ne fis le ri nin ya ra tı lı şın - re dey se ateş ona do kun ma sa da ya ğı ışık ve rir. (Bu,) Nur üs tü -
da da Ben on la rı şa hid tut ma dım. Ben, sap tı rı cı la rı yar dım cı- ne nur dur. Al lah, ki mi di ler se onu Ken di nu ru na yö nel tip-ile tir.
güç de edin me dim. (18/51) Al lah in san lar için ör nek ler ve rir. Al lah, her şe yi bi len dir. (24/35)
Gök le rin, ye rin ve her iki si ara sın da ki le rin Rab bi dir; şu hal de Gör me din mi ki, gök ler de ve yer de olan lar ve di zi di zi uçan kuş-
O'na iba det et ve O'na iba det te ka rar lı ol. Hiç O'nun ada şı olan lar, ger çek ten Al lah'ı tes bih et mek te dir. Her bi ri, ken di du ası nı
bi ri ni bi li yor mu sun? (19/65) ve tes bi hi ni şüp he siz bil miş tir. Al lah, on la rın iş le dik le ri ni bi len -
Ne re dey se bun dan do la yı, gök ler pa ram par ça ola cak, yer çat- dir. (24/41)
la ya cak ve dağ lar yı kı lıp gö çü ve re cek ti. (19/90) Gök le rin ve ye rin mül kü Al lah'ın dır ve dö nüş yal nız ca O'na dır.
Gök ler de ve yer de olan (her ke sin ve her şe yin) tü mü Rah man'a, (24/42)
yal nız ca kul ola rak ge le cek tir. (19/93) Gör me din mi ki, Al lah bu lut la rı sür mek te, son ra ara la rı nı bir leş -
Ye ri ve yük sek gök le ri ya ra tan ta ra fın dan bir in dir me dir. (20/4) tir mek te, son ra da on la rı üst üs te yığ mak ta dır; böy le ce, yağ mu-
Gök ler de, yer de, bu iki si nin ara sın da ve nem li top ra ğın al tın da run bun la rın ara sın dan akıp-çık tı ğı nı gö rür sün. Gök ten için de
olan la rın tü mü O'nun dur. (20/6) do lu bu lu nan dağ lar (gi bi bu lut lar) in di ri ve rir, onu di le di ği ne isa-
Ki (Rab bim), yer yü zü nü si zin için bir be şik kıl dı, on da si zin için bet et ti rir de, di le di ğin den onu çe vi rir; şim şe ği nin pa rıl tı sı ne re -
yol lar dö şe di ve gök ten su in dir di; böy le lik le bu nun la her tür bit- dey se göz le ri ka maş tı rıp gö tü rü ve re cek tir. (24/43)
ki den çift ler çı kar dık." (20/53) Dik kat li olun; gök ler de ve yer de olan la rın hep si Al lah'ın dır. O,
196