Page 221 - Kuran Fihristi
P. 221

Harun Yahya (Adnan Oktar)

           uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar  Andolsun Biz, Musa'yı ayetlerimizle ve apaçık ispatlı bir delille
           gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasık olanlardı. (57/16)  gönderdik; Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Ama onlar: (Bu,)
           Ey iman edenler, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız  Yalan söyleyen bir büyücüdür" dediler. (40/23-24)
           olanları veliler edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsu-  Firavun (alayla) dedi ki: "Ey Haman, bana yüksek bir kule bina
           nuz; oysa onlar haktan size geleni inkar etmişler, Rabbiniz olan  et; belki o yollara ulaşabilirim," (40/36)
           Allah'a inanmanızdan dolayı elçiyi de, sizi de (yurtlarınızdan)
           sürüp-çıkarmışlardır. Eğer siz, Benim yolumda cehd etmek ve  HAMD
           Benim rızamı aramak amacıyla çıkmışsanız (nasıl) onlara kar-  Hamd, Alemlerin Rabbi'nedir. (1/1)
           şı hala sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa  Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Andolsun, Biz sizden
           vurduklarınızı bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artık o, elbette  önce kitap verilenlere ve sizlere: "Allah'tan korkup-sakının" diye
           yolun ortasından şaşırıp-sapmış olur. (60/1)  tavsiye ettik. Eğer inkara saparsanız, şüphesiz, göklerde ve
           Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen O'dur. Öyle ki onu  yerde ne varsa Allah'ındır. Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan,
           (hak din olan İslam'ı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müş-  hamd'e layık olandır. (4/131)
           rikler hoş görmese bile. (61/9)        Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kı-
           Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim  lan Allah'adır. (Bundan) Sonra bile, inkar edenler, Rablerine (bir
           (suret) verdi; suretlerinizi de güzel yaptı. Dönüş O'nadır. (64/3)  takım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar. (6/1)
           Ve onların mallarında belirli bir hak vardır: (70/24)  Böylece zulmeden topluluğun kökü kurutuldu. Hamd, alemlerin
           İşte bu, hak gündür. Şu halde dileyen Rabbine bir dönüş yolu  Rabbi olan Allah'adır. (6/45)
           edinsin. (78/39)                       Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışız. Altların-
           Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı  dan ırmaklar akar. Derler ki: "Bizi buna ulaştıran Allah'a hamd
           tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.  olsun. Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya erme-
           (103/3)                                yecektik. Andolsun, Rabbimizin elçileri hak ile geldiler." Onlara:
                                                  "İşte bu, yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cen-
           HAKEM                                  nettir" diye seslenilecek. (7/43)
           (Kadın ile kocanın) Aralarının açılmasından korkarsanız, bu du-  Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda)
           rumda erkeğin ailesinden bir hakem, kadının da ailesinden bir  seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emreden-
           hakem gönderin. Bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da  ler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar;
           aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Allah, bilendir, haberdar  sen (bütün) mü'minleri müjdele. (9/112)
           olandır. (4/35)                        Oradaki duaları: "Allah'ım, Sen ne yücesin"dir ve oradaki dirlik
           Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şey-  temennileri: "Selam"dır; dualarının sonu da: "Gerçekten, hamd
           lerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde  alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." (10/10)
           hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça,  Gök gürültüsü O'nu hamd ile, melekler de O'na olan korkuların-
           iman etmiş olmazlar. (4/65)            dan tesbih ederler.. O, yıldırımları gönderip bununla dilediğine
           Allah'ın hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında olduğu halde,  çarpar; onlar ise Allah hakkında çekişip-tartışırlar. O, gücü (ve
           seni nasıl hakem kılıyorlar ve sonra bunun peşinden yüz çeviri-  cezası) pek çetin olandır. (13/13)
           yorlar? İşte onlar, inanmış değildir. (5/43)  "Hamd, Allah'a aittir ki, O, bana ihtiyarlığa rağmen İsmail'i ve İs-
           Allah'tan başka bir hakem mi arıyayım? Oysa O, size Kitabı  hak'ı armağan etti. Şüphesiz Rabbim, gerçekten duayı işiten-
           açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz,  dir." (14/39)
           bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bil-  Sen Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol. (15/98)
           mektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.  Allah, (kendisine ortak koştuğunuz ilahlar konusunda) hiç bir şe-
           (6/114)                                ye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan ile, tarafımız-
                                                  dan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz, böylelikle ondan gizli ve
           HAMAN                                  açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eşit
           Ve (istiyoruz ki) onları yeryüzünde 'iktidar sahipleri olarak yerle-  olur mu? Hamd Allah'ındır; fakat onların çoğu bilmezler. (16/75)
           şik kılalım', Firavun'a, Haman'a ve askerlerine, onlardan sakın-  Ve de ki: "Övgü (hamd), çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olma-
           dıkları şeyi gösterelim. (28/6)        yan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da (ihtiyacı) bulunma-
           Nihayet Firavun'un ailesi, onu (ileride bilmeksizin) kendileri için  yan Allah'adır." Ve O'nu tekbir edebildikçe tekbir et. (17/111)
           bir düşman ve üzüntü konusu olsun diye sahipsiz görüp aldılar.  Hamd, Kitabı kulu üzerine indiren ve onda hiç bir çarpıklık kıl-
           Gerçekte Firavun, Haman ve askerleri bir yanılgı içindeydi.  mayan Allah'a aittir. (18/1)
           (28/8)                                 Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğu-
           Firavun dedi ki: "Ey önde gelenler, sizin için benden başka ilah  şundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt).
           olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak  Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bu-
           da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın ilahına çıka-  lun ki hoşnut olabilesin. (20/130)
           rım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum."  "Böylece sen, beraberinde olanlarla gemiye bindiğinde o za-
           (28/38)                                man de ki: "Bizi o zulmeden kavimden kurtaran Allah'a hamdol-
           Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da (yıkıma uğrattık). Andolsun,  sun." (23/28)
           Musa onlara apaçık delillerle gelmişti, ancak yeryüzünde bü-  Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve
           yüklendiler. Oysa onlar (azabtan kurtulup) geçecek değillerdi.  O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O'nun haber-
           (29/39)                                dar olması yeter. (25/58)
                                                  Andolsun, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik: "Bizi inanmış
                                                                                   219
   216   217   218   219   220   221   222   223   224   225   226