Page 367 - Kuran Fihristi
P. 367

Harun Yahya (Adnan Oktar)

           di ka lı cı lar ol mak üze re al tın dan ır mak lar akan cen net le re so -  On la rın (pey gam ber le ri) ar dın dan yan la rın da ki Tev rat'ı doğ  ru la -
           kar. İş te bü yük 'mut lu luk ve kur tu luş (fevz)' bu dur. (64/9)  yı cı ola rak Mer yem oğ lu İsa'yı gön der dik ve ona için de hi da yet
           Ger çek şu ki, mut ta ki ler için 'bir kur tu luş ve mut lu luk' var dır.  ve nur bu lu nan, önün de ki Tev rat'ı doğ ru la yan ve mut ta ki ler için
           (78/31)                                yol gös te ri ci ve öğüt olan İn cil'i ver dik. (5/46)
           Şüp he siz iman edip sa lih amel ler de bu lu nan la ra ge lin ce; on lar  Mu sa kav mi ne: "Al lah'tan yar dım di le yin ve sab re din. Ger çek
           için al tın dan ır mak lar akan cen net ler var dır. İş te bü yük 'kur tu luş  şu ki, arz Al lah'ın dır; ona kul la rın dan di le di ği ni mi ras çı kı lar. En
           ve mut lu luk' bu dur. (85/11)         gü zel so nuç mut ta ki ler için dir." de di. (7/128)
           O gün, öy le yüz ler de var dır ki, ni met te (en gin bir mut lu luk için-  An cak müş rik ler den ken di le riy le ant laş ma im za la dık la rı nız dan
           de)dir ler. (88/8)                     (ant laş ma dan) bir şe yi ek silt me yen ler ve si ze kar şı hiç kim se ye
                                                  yar dım et me yen ler baş ka; ar tık ant  laş ma la rı nı, sü re si bi te ne
           MUT SUZ LUK                            ka dar ta mam la yın. Şüp he siz, Al lah mut ta ki olan la rı se ver. (9/4)
           (Kı ya me tin) Ge le ce ği gün de, O'nun iz ni ol mak sı zın, hiç kim se  Mes cid-i Ha ram ya nın da ken di le riy le an laş tık la rı nız dı şın da,
           söz söy le ye mez. Ar tık on lar dan ki mi 'bed baht ve mut suz', (ki mi  müş rik le rin Al lah Katında ve Re sû lü nün Katında na sıl bir ah di
           de) mut lu ve bah ti yar dır. (11/105)  ola bi lir? Şu hal de o (an laş ma lı olan lar), si ze kar şı (doğ ru) bir tu -
           Mut suz olan lar ateş te dir ler, on lar için ora da (ka hır la ve acıy la)  tum ta kın dık ça, siz de on la ra kar şı doğ ru bir tu tum ta kı nın. Şüp -
           ne fes alıp ver me ler var dır. (11/106)  he siz Al lah, mut ta ki olan la rı se ver. (9/7)
           De miş ti ki: "Rab bim, şüp he siz be nim ke mik le rim gev şe di ve  Yok sa Biz, iman edip sa lih amel ler de bu lu nan la rı yer yü zün de
           baş, yaş lı lık ale viy le tu tuş tu; ben sa na dua et mek le mut suz ol -  boz gun cu luk çı ka ran lar gi bi (bir) mi tu ta  ca ğız? Ya da mut ta ki le -
           ma dım." (19/4)                        ri fa cir ler gi bi (bir) mi tu ta ca ğız? (38/28)
           An ne me ita ti de. Ve be ni mut suz bir zor ba kıl ma dı." (19/32)  Bu, bir zikr'dir. Şüp he siz mut ta ki ler için, el bet te va rı la cak gü zel
           Siz den ve Al lah'tan baş ka tap tık la rı nız dan ko pup-ay rı lı yo rum  bir yer var dır. (38/49)
           ve Rab bi me dua edi yo rum. Umu lur ki, Rab bi  me dua et mek le  Doğ ru yu ge ti ren ve doğ ru la yan la ra ge lin ce; iş te on lar mut ta ki
           mut suz ol ma ya ca ğım." (19/48)      (tak va sa hi bi) olan lar dır. (39/33)
           Bu nun üze ri ne de dik ki: "Ey Adem, bu ger çek ten sa na ve eşi ne  Ve ya: "Ger çek ten Al lah ba na hi da yet ver sey di, el bet te mut ta ki -
           düş man dır; sa kın si zi cen net ten sü rüp çı kar ma sın, son ra mut-  ler den olur dum" di ye ce ği, (39/57)
           suz olur sun." (20/117)                Ve (da ha ni ce) çe ki ci-süs ler (de ve rir dik). Bü tün bun lar, yal nız -
           De di ki: "Ki mi niz ki mi ni ze düş man ola rak, he pi niz or dan inin.  ca dün ya ha ya tı nın me ta ıdır. Ahi ret ise, Rab bi nin Katında mut-
           Ar tık si ze ben den bir yol gös te ri ci ge le cek tir; kim be nim hi da ye -  ta ki ler için dir. (43/35)
           ti me uyar sa ar tık o şa şı rıp sap maz ve mut suz ol maz." (20/123)  Mut ta ki ler ha riç ol  mak üze re, o gün, dost la rın ki mi ki mi ne düş-
           De di ler ki: "Rab bi miz, mut suz lu ğu muz bi ze kar şı üs tün gel di,  man dır. (43/67)
           biz sa pan bir top lu luk imi şiz." (23/106)  Mut ta ki le re ge lin ce; mu hak kak on lar, gü ven li bir ma kam da dır -
           Al lah'tan 'İçi tit re ye rek kor kan' öğüt alır-dü şü nür. Mut suz-bed -  lar. (44/51)
           baht' olan on dan ka çı nır. (87/10-11)  Çün kü on lar, Al lah'tan (ge le cek) hiç bir şe yi sen den sa va maz lar.
                                                  Şüp he siz za lim ler, bir bir le ri nin ve li si dir ler. Al lah ise, mut ta ki le rin
           MUT TA Kİ                              ve li si dir. (45/19)
           Bu, ken di sin de şüp he ol ma yan, mut ta ki ler için yol gös te ri ci olan  Cen net de, mut ta ki ler için, uzak ta de ğil dir, (o gün) ya kın laş tı rıl -
           bir ki tap tır. (2/2)                  mış tır. (50/31)
           Yüz le ri ni zi do ğu ya ve ba tı ya çe vir me niz iyi lik de ğil dir. Ama iyi-  Şüp he siz mut ta ki olan lar, cen net ler de ve pı nar lar da dır lar;
           lik, Al lah'a, ahi ret gü nü ne, me lek le re, Ki ta ba ve pey gam ber le re  (51/15)
           iman eden; ma la olan sev gi si ne rağ men, onu ya kın la ra, ye tim -  Hiç şüp he siz mut ta ki ler, cen net ler de ve ni met için de dir ler;
           le re, yok sul la ra, yol da kal mı şa, is te yip-di le ne ne ve kö le le re (öz -  (52/17)
           gür lük le ri için) ve ren; na ma zı dos doğ ru kı lan, ze ka tı ve ren ve  Hiç şüp he siz mut ta ki ler, cen net ler de ve ne hir (çev re sin)de dir -
           ahid leş tik le rin de ahid le ri ne ve fa gös te ren ler ile zor da, has ta  lık -  ler. (54/54)
           ta ve sa va şın kı zış tı ğı za man lar da sab re den ler(in tu tum ve dav-  Doğ ru su, mut ta ki olan lar için Rab le ri Katında ni met ler le do na -
           ra nış la rı dır). İş te bun lar, doğ ru olan lar dır ve müt ta ki olan lar da  tıl mış cen net ler var dır. (68/34)
           bun lar dır. (2/177)                   Çün kü o (Kur'an, Al lah'tan sa kı nan) mut ta ki ler için bir öğüt tür.
           On lar ha yır dan her ne ya par lar sa, el bet te on dan yok sun bı ra -  (69/48)
           kıl maz lar. Al lah, mut ta ki le ri bi len dir. (3/115)  Şüp he siz mut ta ki olan lar, göl ge lik ler de ve pı nar-baş la rın da dır;
           Rab bi niz den olan mağ fi ret ve eni gök ler le yer ka dar olan cen-  (77/41)
           ne te (ka vuş mak için) ya rı şın; o, mut ta ki ler için ha zır lan mış tır.  Ger çek şu ki, mut ta ki ler için 'bir kur tu luş ve mut lu luk' var dır.
           (3/133)                                (78/31)
           Ken di le ri ne; "Eli ni zi (sa vaş tan) çe kin, na ma zı kı lın, ze ka tı ve rin"
           de nen le ri gör me din mi? Oy sa sa vaş üzer  le ri ne ya zıl dı ğın da,  MU VAH HİD (bkz. HA NİF)
           on lar dan bir grup, in san lar dan Al lah'tan kor kar gi bi- hat ta da ha
           da şid det li bir kor kuy la- kor ku ya ka pı lı yor lar ve: "Rab bi miz, ne  MÜ HEY MİN
           di ye sa va şı üze ri mi ze yaz dın, bi zi ya kın bir za ma na er te le me li  O Al lah ki, O'ndan baş ka ilah yok tur. Me lik'tir; Kud dûs'tur; Se -
           de ğil miy din?" de di ler. De ki: "Dün ya nın me taı az dır, ahi ret, ise  lam'dır; Mü'min'dir; Mü hey min'dir; Aziz'dir; Ceb bar'dır; Mü te -
           mut ta ki ler için da ha ha yır lı dır ve siz 'bir hur ma çe kir de ğin de ki  keb bir'dir.   Al lah, (müş rik le rin) şirk koş tuk la rın dan çok yü ce dir.
           ip-in ce bir ip lik ka dar' bi le hak sız lı ğa uğ ra tıl ma ya cak sİ nız."  (59/23)
           (4/77)
                                                                                   365
   362   363   364   365   366   367   368   369   370   371   372