Page 580 - Kuran Fihristi
P. 580

KURAN FİHRİSTİ

          size yalan söy ledim. Benim size kar şı zor layıcı bir gücüm yok tu,  et mek için -ırz larını korumak is tiyor lar sa- cariyelerinizi fuh şa
          yal nız ca sizi çağır dım, siz de bana icabet et tiniz. Öy ley se beni  zor lamayın. Kim on ları (fuh şa) zor lar sa, şüp hesiz, on ların (fuh -
          kınamayın, siz ken dinizi kınayın. Ben sizi kur tacak değilim, siz  şa) zor lan maların dan son ra Al lah (on ları) bağış layan dır, esir ge-
          de beni kur tacak değil siniz. Doğ rusu daha ön ce beni or tak koş-  yen dir. (24/33)
          manızı da tanımamış tım. Ger çek şu ki, zalim lere acı bir azab  İş te o gün, ger çek mülk, Rah man (olan Al lah)ın dır. İn kar eden-
          var dır." (14/22)                     ler için ol duk ça zor lu bir gün dür. (25/26)
          "Şüp hesiz, kış kır tılıp-sap tırıl mış lar dan sana uyan lar dışın da,  "Tutup yakaladığınız zaman da zor balar gibi mi yakalıyor -
          senin benim kul larım üzerin de zor layıcı hiç bir gücün yok tur."  sunuz?" (26/130)
          (15/42)                               Sonun da ikisinin de düş manı olan (adam)ı yakalamak is ter ken
          Al lah, sizin için yarat tığı şey ler den göl geler kıl dı. Dağ lar da da  (adam ona) dedi ki: "Ey Musa dün birini öl dür düğün gibi, bugün
          sizin için barınak lar-siper ler kıl dı, sizi sıcak tan koruyacak el bi-  de beni mi öl dür mek is tiyor sun? Sen yer yüzün de yal nız ca bir
          seler, sizi savaşınız da (zor luk lara kar şı) koruyacak giyim lik ler  zor ba ol mak is tiyor sun, ıs lah ediciler den ol mak is temiyor sun."
                                  l
          de var et ti. İş te O, üzeriniz deki nimetini böy e tamam lamak tadır,  (28/19)
          umulur ki tes lim olur sunuz. (16/81)  (Babaları) Dedi ki: "Doğ rusu ben, sekiz yıl bana hiz met et mene
          Ger çek şu ki, iman eden ler ve Rab lerine tevek kül eden ler üze-  kar şılık ol mak üzere, şu iki kızım dan birini sana nikah lamak is -
          rin de onun (şey tanın) hiç bir zor layıcı-gücü yok tur. (16/99)  tiyorum; şayet on (yıl)a tamam layacak olur san, ar tık o da sen-
          Kim imanın dan son ra Al lah'a (kar şı) in kara  sapıp da, -kal bi  den. Ben sana zor luk çıkar mak is temem; beni de in şaAl lah
          iman la tat min bul muş ol duğu hal de bas kı al tın da zor  lanan hariç-  salih olan lar dan bulacak sın." (28/27)
          in kara göğüs açar sa, iş te on ların üs tün de Al lah'tan bir gazab var-  Biz in sana an ne ve babasını (on lara iyilik le dav ran mayı) tav siye
          dır ve büyük azab on ların dır. (16/106)  et tik. An nesi onu, zor luk üs tüne zor luk la (kar nın da) taşımış tır.
          Nitekim o ikiden ilk-vaid gel diği zaman, ol duk ça zor lu olan kul-  Onun (süt ten) ay rıl ması, iki yıl için dedir. "Hem bana, hem an ne
          larımızı üzerinize gön der dik de (sizi) ev lerin aralarına kadar  ve babana şük ret, dönüş yal nız banadır." (31/14)
          girip araş tır dılar. Bu yerine getiril mesi gereken bir söz dü. (17/5)  Ger çek ten Al lah, içiniz den alıkoyan ları ve kar deş lerine: "Bize
          "Benim kul larım; senin on lar üzerin de hiç bir zor layıcı gücün  gelin" diyen leri bilir. Bun lar, pek azı dışın da zor lu-savaş lara gel-
          (hakimiyetin) yok tur." Vekil olarak Rab bin yeter. (17/65)  mez ler. (33/18)
          (Musa:) "Beni, unut tuğum dan dolayı sor gulama ve bu işim den  Oy sa onun, ken dilerine kar şı hiç bir zor layıcı-gücü yok tu; an cak
          dolayı bana zor luk çıkar ma" dedi. (18/73)  Biz ahirete iman edeni, on dan kuş ku için de olan dan ayır det mek
          "Gemi, deniz de çalışan yok sul ların dı, onu kusur lu yap mak is te-  için (ona bu im kanı ver dik). Senin Rab bin, her şeyin üzerin de
          dim, (çün kü) ilerilerin de, her gemiyi zor balık la ele geçiren bir  gözetici-koruyucudur. (34/21)
          kral var dı." (18/79)                 Şim di on lara sor: Yaratılış bakımın dan on lar mı daha zor lu,
                                                                            l
          "Çocuğa gelin ce, onun an ne ve babası mü'min kim seler di. Bun -  yok sa Bizim yarat tık larımız mı? Doğ rusu Biz on arı, cıvık-yapış -
          dan dolayı,  onun ken dilerine az gın lık ve in kar zorunu kul lan -  kan bir çamur dan yarat tık. (37/11)
          masın dan en dişe edip-kork tuk." (18/80)  "Bizim üzeriniz de zor layıcı hiç bir gücümüz yok tu; hayır siz
          Biz sa na bu Kur'an'ı güç lük çek men için in dir me dik (20/2)  (ken diniz) az gın bir kavim diniz." (37/30)
          "Ger çek ten biz Rab bimize iman et tik; günah larımızı ve sihir  "Ki on lar, Al lah'ın ayet leri konusun da ken dilerine gel miş bir delil
          dolayısıy la bizi ken disine kar şı zor layarak-sürük lediğin (suçu-  bulun mak sızın mücadele edip durur lar. (Bu,) Al lah Katında da,
          muzu) bağış lasın. Al lah, daha hayır lıdır ve daha sürek lidir."  iman eden ler Katında da büyük bir öf ke (sebebi)dir. İş te Al lah,
          (20/73)                               her mütekeb bir zor banın kal bini böy le mühür ler." (40/35)
          Bizim zor lu-azabımızı his set  tik leri zaman, oradan büyük bir hız -  Şüp hesiz in kar eden ler, Al lah'ın yolun dan alıkoyan lar ve ken di-
          la uzak laşıp kaçıyor lar dı. (21/12)  lerine hidayet açık ça bel li ol duk tan son ra 'el çiye kar şı gelip zor-
          Ve sizin için ona, zor lu-savaşınız da sizi korusun diye, '(madeni)  luk çıkaran lar', kesin olarak Al lah'a hiç bir şey le zarar veremez -
          giyim-sanatını' öğ ret tik. Buna rağ men siz şük reden ler misiniz?  ler. (Al lah,) On ların amel lerini boşa çıkaracak tır. (47/32)
          (21/80)                               Bedeviler den geride bırakılan lara de ki: "Siz yakın da zor lu
          Ken dileri için bir takım yarar lara şahid ol sun lar ve ken dilerine  savaş çı olan bir kav me çağ rılacak sınız; on lar la (ya) savaşır -
          rızık olarak ver diği (kur ban lık) hay van lar üzerine bel li gün ler de  sınız ya da (on lar) Müslüman olur lar. Bu durum  da eğer itaat
          (kur ban adar ken) Al lah'ın adını an sın lar. Ar tık bun lar dan yiyin ve  eder seniz, Al lah, size güzel bir ecir verir; eğer bun dan ön ce sırt
          zor luk çeken yok sulu da doyurun. (22/28)  çevir diğiniz gibi (yine) sırt çevirir seniz, sizi acı bir azab ile azab-
          Al lah adı na ge rek ti ği gi bi cehd edin. O siz le ri seç miş ve din ko -  lan dırır." (48/16)
          nu sun da si ze bir güç lük yük le me miş tir ata nız İb ra him'in di -  Muham med, Al lah'ın el çisidir. Ve onun a bir lik te olan lar da kafir-
                                                                      l
          ni(nde ol du ğu gi bi). O (Al lah) bun dan da ha ön ce de bun da  lere kar şı zor lu, ken di araların da ise mer hamet lidir ler. On ları,
          (Kur'an'da) da si zi "Müs lü man lar" ola rak isim len dir di; el çi si zin  rüku eden ler, sec de eden ler olarak görür sün; on lar, Al lah'tan bir
          üze ri ni ze şa hid ol sun siz de in san lar üze ri ne şa hid ler ola sı nız  fazl (lütuf ve ih san) ve hoş nut luk arayıp-is ter ler. Belir tileri, sec -
          di ye. Ar tık dos doğ ru na ma zı kı lın ze ka tı ve rin ve Al lah'a sa rı lın  de izin den yüz lerin dedir. İş te on ların Tev rat'taki vasıf ları budur:
          si zin Mev la nız O'dur. İş te ne gü zel mev la ve ne gü zel yar dım -  İn cil'deki vasıf ları ise: San ki bir ekin; filizini çıkar mış, der ken
          cı. (22/78)                           onu kuv vet len dir miş, der ken kalın laş mış, son ra sap ları üzerin -
          Nikah (im kanı) bulamayan lar, Al lah on ları Ken di faz lın dan zen-  de doğ rulup-boy at mış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu ör -
          gin leş tirin ceye kadar if fet li dav ran sın lar. Sağ el lerinizin malik ol -  nek,) Onun la kafir leri öf kelen dir mek için dir. Al lah, iç lerin den
          duğu (köle ve cariyeler den) mükatebe is teyen lere -eğer on lar -  iman edip salih amel ler de bulunan lara bir mağ firet ve büyük bir
          da bir hayır görüyor sanız- mükatebe yapın. Ve Al lah'ın size ver-  ecir va'det miş tir. (48/29)
          diği malın dan on lara verin. Dün ya hayatının geçici metaını el de  Biz bun lar dan ön ce nice nesil ler yıkıma uğ rat tık ki on lar, zor ba-
          578
   575   576   577   578   579   580   581   582   583   584   585