Page 100 - Kehf Suresinden Günümüze İşaretler
P. 100

Kehf Suresi'nden Günümüze İşaretler





              Tüm olaylar bize belli bir sıralama yöntemi ile gösterildiği için, zamanın hep ileri
              doğru aktığını düşünürüz. Örneğin bir su damlası su birikintisinden yukarı doğru
              çıkmaz, hep aşağı doğru düşer. Bu durumda bir su damlasının yukardaki hali geçmiş
              iken, aşağıya ulaştığı hali gelecektir. Oysa eğer hafızamızdaki bilgiler, bir filmin
              başa sarılması gibi tersine doğru gösterilmeye başlarsa bizim için gelecek, yani aşağı
              inmiş hali geçmiş olur, geçmiş ise yani yukardaki hali ise gelecek olur.



              la rıy la ha kim dir. Fa kat in san, sı nan ma ye ri olan bu dün ya ha ya tın da za ma -
              nı, geç miş ten ge le ce ğe doğ ru akış lı, ya ni ön ce li ve son ra lı zan ne der. Oy sa

         K    Allah Katın da ön ce-son ra, geç miş-ge le cek di ye bir şey yok tur. Her şey, tüm
              in san lar, tüm can lı lar ay nı an da ya şa mak ta, tüm za man lar, tüm de vir ler,
              tüm çağ lar, tüm ta rih ler ve hat ta tüm gün ler, tüm sa at ler, da ki ka lar  ay nı
              an da bu lun mak ta dır. İn san sı nır lı zi hin ka pa si te si ne de niy le bu nu gö re mi -
              yor ol sa da bu ger çek açık tır.
                   İş te  mü min le rin  Allah'ın  bü yük lü ğü nü  tak dir  ede bil me le ri nin,
                     Allah'a  olan  tes li mi yet le ri nin  ve  gü ven le ri nin  ana  se be bi  bu dur.
                        Mü min ler, Allah'ın ken di le ri ni ve her şeyi na sıl sa rıp ku şat tı ğı -
                         nın ve Allah'a ne de re ce muh taç ol duk la rı nın, O'nun bü yük lü -
                         ğü ya nın da ne den li kü çük ol duk la rı nın bi lin cin de dir ler.






                                               98
   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105