Page 227 - Kehf Suresinden Günümüze İşaretler
P. 227

re di ci), "Ceb bar" (is te di ği ni zor la yap tı ran), "Mun ta kim" (in ti kam
             alı cı) gi bi isim le ri  son su za dek te cel li ede cek tir. Kehf Su re si'nin bu
             aye tin de ise bu son suz aza bın in kar eden ler için bir du rak ol du ğu bil -
             di ril mek te dir.
                 İn kar eden ler, Al lah'ın hu zu run da he sa ba çe kil dik ten son ra ki tap la rı nı
             sol yan la rın dan alır lar. Bu an, son su za dek için de ka la cak la rı ce hen ne me sü -
             rü le cek le ri an dır. İn kar eden ler için hiç bir ka çış im ka nı yok tur. Ce hen nem

             eh li nin her bi ri, ken di si için gö rev len di ril miş bir şa hit, bir de sü rü cü me lek-
             le ge lir. Ko nuy la il gi li ba zı ayet ler şöy le dir:
                 Sur'a da üfü rül müş tür. İş te bu, teh di din (ger çek leş ti ği) gün dür. (Ar -
                 tık) Her bir ne fis, ya nın da bir sü rü cü ve bir şa hid ile gel miş tir. An -
                 dol sun, sen bun dan gaf let için dey din; iş te Biz de se nin üze rin de ki
                                                                                         Adnan Oktar (Harun Yahya)
                 ör tü yü  açıp-kal dır dık.  Ar tık  bu gün  gö rüş-gü cün  kes kin dir.  Onun
                 ya kı nı olan (ve ya nın dan ay rıl ma yan me lek) de di ki: "İş te bu, ya nım -
                 da ha zır du rum da olan şey." Siz iki niz (ey me lek ler), her inat çı nan -
                 kö rü atın ce hen ne min içi ne, Hay ra en gel olan, sal dır gan şüp he ci yi,
                 Ki o, Al lah'la be ra ber baş ka bir ilah edin miş ti. Ar tık iki niz, onu en
                 şid det li olan aza bın içi ne atın. (Kaf Su re si, 20-26)
                 İş te in kar eden ler bu kor kunç ye re doğ ru yü züs tü sü rük le ne rek gö tü rü -

             lür ler. Ku ran'da ge çen ifa dey le "bö lük bö lük" ce hen ne me doğ ru sev k e di lir ler.
             Ceh enne min dehşet ve ri ci uğul tu su nu uzak tan du yar lar. (Mülk Su re si, 7-8)  A
                 Ayet le rde be lir til di ği ne  gö re, in kar cı lar, di ri liş le bir lik te baş la rı na ge le -
             cek le ri his set me ye baş lar lar. Bo yun la rı aşa ğı lan mak tan ve utanç tan ötü rü
             bü kül müş tür.  Baş la rı  düş müş,  dost suz,  yar dım cı sız  kal mış,  ki bir le ri  kı rıl -
             mış,  çök müş  du rum da dır lar.  Utanç la rın dan  do la yı  baş la rı nı  kal dır ma dan
             göz le ri nin ucuy la ba kar lar. Bir ayet te Rabbimiz şöyle bildirmektedir:
                 On la rı  gö rür sün;  zil let ten  baş la rı  ön le ri ne  düş müş  bir  hal de,  ona
                 (ate şe)  su nu lur lar ken  göz  ucuy la  sez dir me den  ba kar lar.  İman
                 eden ler  de:  "Ger çek ten  hüs ra na  uğ ra yan lar,  kı ya met  gü nü
                 hem ken di nefis le ri ni, hem ya kın ak ra ba (ve ya yan daş)la rı -
                 nı da hüs ra na uğ rat mış lar dır" de di ler. Ha be ri niz ol sun; ger -
                 çek ten za lim ler, ka lı cı bir azap için de dir ler. (Şu ra Su re si, 45)




                                             225
   222   223   224   225   226   227   228   229   230   231   232