Page 238 - Kehf Suresinden Günümüze İşaretler
P. 238

Bü tün re sul ler in san la rı hak di ne ve en doğ ru yo la ça -
                   ğır mış lar dır. Bu çağ rı on la rın üm met le ri için ge çer li ol du ğu
              gi bi, bi zim için de ge çer li dir. Hep si nin da vet et ti ği te mel ima ni ve
              ah la ki ger çek ler, ser gi le dik le ri üs tün ka rak ter özel lik le ri, her de -
              vir için, do la yı sıy la biz ler için de uyul ma sı ve ör nek alın ma sı ge -
              re ken ko nu lar dır. Al lah Ku ran'da on la rın da vet et tik le ri ger çek le -
              ri ve sa hip ol duk la rı üs tün ah la ki özel lik le ri biz le re pek çok açı -

              dan, öz lü ve ay rın tı lı bir bi çim de bil dir miş tir. Ve Pey gam be rle ri -
              nin şah sın da tüm mü min le re doğ ru yo la ta bi ol ma yı em ret miş tir:
                   Bun lar,  ken di le ri ne  ki tap,  hik met  ve  Pey gam ber lik  ver -
          Kehf Suresi'nden Günümüze İşaretler
                   dik le ri miz dir. Eğer bun la rı ta nı ma yıp-küf re sa pı yor lar sa,
                   an dol sun, Biz bu na (kar şı) in kâ ra sap ma yan bir top lu lu ğu
                   ve kil kıl mı şız dır. İş te Al lah'ın hi da yet ver dik le ri bun lar -
                     dır; öy ley se sen de on la rın bu hi da yet le ri ne uy. De ki:
                         "Ben  bu nun  için  siz den  bir  üc ret  is te mi yo rum.  O
                         (Ku - ran), alem le re bir 'öğüt ve ha tır lat ma dan' baş -
                             ka sı de ğil dir." (Enam Su re si, 89-90)
                                   Öy ley se mü min le re dü şen Ku -

                             ran'da re sul le rin kıs sa la rı nı dik kat -
                               li ce oku yup, on la rın gös ter dik le ri
                              doğ ru yo la, yap tık la rı öğüt ve uya rı -
          K                 la ra ti tiz lik le uy ma ya ça lış mak tır.
























                                                    236
   233   234   235   236   237   238   239   240   241   242   243