Page 259 - Kehf Suresinden Günümüze İşaretler
P. 259

öğretildi. Buna inandım; ta ki delil arayana dek … (Lynn Mar-
                 gulis quoted in "Lynn Margulis: Q + A," Discover Magazine,
                 Nisan 2011, s. 68)

                 Lynn Margulis’in söylediği gibi rastgele mutasyonların yeni türleri
             oluşturan evrimsel değişikliğe yol açtığına dain tek bir delil yoktur.
                 Ni te kim bu gü ne ka dar hiç bir ya rar lı, ya ni ge ne tik bil gi yi ge liş ti ren
             mu tas yon ör ne ği göz lem len me di. Tüm mu tas yon la rın za rar lı ol du ğu gö -
             rül dü. An la şıl dı ki, ev rim te ori si nin "ev rim me ka niz ma sı" ola rak gös ter -
             di ği mu tas yon lar, ger çek te can lı la rı sa de ce tah rip eden, sa kat bı ra kan ge -
             ne tik olay lar dır. (İn san lar da mu tas yo nun en sık gö rü len et ki si de kan ser -
             dir.)  El bet te  tah rip  edi ci  bir  me ka niz ma  "ev rim  me ka niz ma sı"  ola maz.
             Do ğal se lek si yon ise, Dar win'in de ka bul et ti ği gi bi, "tek ba şı na hiç bir şey
                                                                                        Adnan Oktar (Harun Yahya)
             ya pa maz." Bu ger çek biz le re do ğa da hiç bir "ev rim me ka niz ma sı" ol ma dı -
             ğı nı gös ter mek te dir. Ev rim me ka niz ma sı ol ma dı ğı na gö re de, ev rim de -
             nen ha ya li sü reç ya şan mış ola maz.


                  Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan Eser Yok

                 Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun en
             açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
                 Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirlerin-  A

             den türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü (ki bu türün de nasıl
             ortaya çıktığı konusunda evrimcilerin bir açıklaması yoktur), zamanla bir
             diğerine dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır. Teori-
             ye göre bu hayali dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir zaman
             dilimini kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir.
                 Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız "ara
             türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.

                 Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen,
             bir yandan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı
             balık-yarı sürüngen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürün-
             gen özelliklerini taşırken, bir yandan da bazı kuş özellikleri




                                             257
   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264