Page 61 - Hz İbrahim (as) ve Hz Lut (as)
P. 61
Harun Yahya (Adnan Oktar)
yasaklarına titizlikle uyan, tüm hayatını O'nun rızasını, rahmetini
umarak salih amelle geçiren iman sahipleri eşsiz nimetlerle karşı-
laşacaklardır. Allah kullarına karşı çok merhametli, çok bağışlayı-
cı ve çok şefkatli olandır. Allah hesap gününde iman eden kulları-
nın kötülüklerini örteceğini, onların hatalarını bağışlayacağını ve
onlara sonsuz cennet nimetleriyle karşılık vereceğini vaat etmiştir.
Burada çok önemli bir konuyu daha hatırlatmakta fayda var-
dır: İnsanın tebliğ yaparak diğer insanları hidayete eriştirme gücü
yoktur. Tebliğ mümin için bir ibadettir. Bu ibadetin karşılığında,
kendisine tebliğ yapılan kişinin iman edip etmemesi tamamen
Allah'ın hidayet vermesine bağlıdır. Allah nasip etmezse hiç kim-
se iman edemez. Nitekim Hz. İbrahim (as)'ın Allah'a olan imanın-
dan aldığı güçle yaptığı bu tebliğe karşılık, Allah'tan korkmayan,
vicdanlarının sesini dinlemeyen ve akletme yeteneğinden yoksun
olan kavmi, inkarda ısrarcı davranmıştır. Ayrıca iman etmeyi ka-
bul etmemekle kalmayıp, aynı zamanda daha da azgınlaşarak Hz.
İbrahim (as)'ı ölümle tehdit etmişlerdir. Hatta, biraz sonra incele-
yeceğimiz gibi, Hz. İbrahim (as)'ı ateşe atmaya kalkmışlardır. İşte
bu nedenle şu gerçek unutulmamalıdır: İman eden bir kişi çevre-
sindeki insanları ihlasla ve kararlılıkla Allah'a iman etmeye davet
etmeli, ancak onların iman etmemelerinden dolayı bir üzüntüye
kapılmamalıdır.
Rabbimiz bir ayetinde "... Hak Rabbinizdendir; artık dile-
yen iman etsin, dileyen inkar etsin..." (Kehf Suresi, 29) şeklinde
buyurmakta ve Peygamberimiz (sav)'e "Onlar mü'min olmaya-
caklar diye neredeyse kendini kahredeceksin (öyle mi?)" (Şuara
Suresi, 3) şeklinde bildirmektedir. Allah Yusuf Suresi'nde ise şu
şekilde buyurmaktadır:
Sen şid det le ar zu et sen bi le, in san la rın ço ğu iman ede cek
de ğil dir. Oy sa ki sen bu na kar şı on lar dan bir üc ret de is te -
mi yor sun. O, alem ler için yal nız ca bir 'öğüt ve ha tır lat ma -
dır.' (Yu suf Su re si, 103-104)
59