Page 143 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 143
bereketli kılar. Mesela Hazreti İsa nasıldı çocuk yaştan itibaren, peygamber-
ler nasıldı? Mükemmel yetişmiş insanlardı, çocukken Allah aşkını çok güçlü
almış insanlardı. Çocuk yaşta Allah aşkının öğretilmesi lazım ve çocuğa çok
saygılı, sevecen ve akılcı yaklaşılması lazım.
Bir de hurafe çok tehlikelidir. Kimilerinin aklına din dedin mi hurafe, hurafe
dedin mi din geliyor. Böyle birşey yok. Din, dünyanın en kaliteli insanının
yaşadığı sistemdir. Dindar dünyanın en kaliteli insanıdır; en akıllı, en basiretli,
en ferasetli, vicdanlı, makul düşünen, son derece güvenilir bir insandır. Din,
dünyayı en mükemmel şekilde kullanacağımız sistemdir, aynı zamanda
Allah'ın dünyayı nasıl kullanacağımıza dair anlattığı bir sanattır. Çocuğa o
ruhla yaklaşılırsa, o sevecenlikle yaklaşılırsa çok güzel netice alınır, inşaAllah.
(Adnan Oktar'ın 1 Şubat 2009 tarihli Kanal 35 TV röportajından)
"Çocuklara dini eğitim verilmezse ölümü
anlayamaz, ruhu boşlukta kalır."
ADNAN OKTAR: "Çocuktur bir şey bilmez!" diye bir şey yok, çocuğa dini
öğretmezsen çocuğun ruhu boşlukta kalır, dünyayı kabus gibi görür, baba-
sının annesinin bir gün öleceğini ve yok olacağını düşünen bir çocuk ruh
hastası olur. Kendisinin bir gün öleceğini, yok olacağını düşünen bir çocuk
ruh hastası olur ama annesiyle babasıyla cennette kavuşacağını bilen bir
çocuk, ruhen ve bedenen çok sağlıklı ve zinde olur. Öbür türlü yıkım mey-
dana getirir, bazen ailesini kaybeden çocuklar oluyor, dehşet verici bir
sonuçtur onun için. "Bir daha baban asla gelmeyecek, yokluk oldu, boşluk
oldu." dersen bu çocuk için yıkım olur. Kendisinin de bir gün öyle olacağını
düşünürse bu da onun için dehşet vericidir. Dolayısıyla "Bizleri Allah yaratmış-
tır, ahirette birlikte olacağız, cennette birlikte olacağız, babana en kısa
zamanda sen de kavuşacaksın" dendiğinde o çocuğun ruhu rahatlık içinde
olur, sevgisi devam eder ve içinde bir yıkım meydana gelmez. (Adnan
Oktar'ın 18 Aralık 2009 tarihli Dem TV ve Tempo TV röportajından)
Adnan Oktar (Harun Yahya) 141