Page 229 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 229
bir hayat söz konusudur. Cehennem ehli duyar,
konuşur, tartışır, kaçmaya çalışır, ateşte yakılır,
azabın hafifletilmesini ister, susar, acıkır, piş-
manlık duyar. Şuuru çok açıktır.
Bu ortamda cehennem ehli, pis ve iğrenç
mekanlarda hayvanlar gibi yaşarlar. Yiyecek ola-
rak yalnızca zakkum ağacını veya darı dikenini
bulabilirler. İçecek olarak ise irin, kan ve kaynar
sudan başka birşeyleri yoktur. Bu arada ateş
onları her yanlarından kuşatmıştır. Yanan deri-
lerinin yerine yenileri yaratılır. Böylece ateşin
verdiği acı, kesintisiz bir şekilde hiç hafifleme-
den devam eder.
Derileri dökülmüş, etleri yanmış, iç organları
fırlamış, bütün vücutları yanık, kan, irin içinde
olduğu halde zincirlere vurulur ve kırbaçlanırlar.
Tasmalandırılır, elleri boyunlarına bağlı olarak
cehennemin daracık yerlerine atılırlar.
Zebaniler tarafından ateşten yataklara yatırı-
lırlar, üzerlerine örttükleri örtüler bile ateşten-
dir. Bu azaptan kurtulabilmek için sürekli feryat
ederler, yalvarırlar; ama kendilerine cevap bile
verilmez. En azından, bir günlük de olsa azabın
hafiflemesini ister, ancak yine aşağılanma ve
azapla karşılık görürler.
Adnan Oktar (Harun Yahya) 227