Page 69 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 69

Uyku nedeniyle insanlar hayatlarının dörtte birini algıya dair hiçbir fonk-
          siyonlarını yerine getiremez bir durumda yani "ölü" halde geçirdikleri halde,
          bunun anlamını pek düşünmezler. Uykuya dalmaları ile birlikte dünyada
          kendileri için önemli olan ne varsa bir kenara bıraktıklarını hiç akıllarına
          getirmezler. Oysa insan uykuya daldığı an, o gün içerisinde kazandığı para,
          girdiği önemli bir sınav, aldığı güzel bir hediye artık onun için hiçbir şey
          ifade etmez. Bu, bir nevi dünya ile hiçbir bağlantısının kalmaması anlamına
          gelir.
             Buraya kadar verilen tüm örnekler, insan hayatının aslında ne kadar kısa
          olduğu ve ne kadar "zaruri" işlerle geçirildiğini anlatmaktadır. Bu hayattan,
          zaruri işlere harcanan tüm zamanları çıkardığımızda; bir insanın eğlendiğini
          düşündüğü, isteklerini yapabildiği, "dünyada istediğim gibi yaşıyorum" diye-
          bildiği anlar son derece azdır. Geriye dönüp baktığında, sadece beslenmeye,
          giyinmeye, temizlenmeye, uyumaya ve daha iyi şartlarda yaşamak için çalış-
          maya harcadığı yılları kapsayan çok uzun bir zaman dilimi ile karşı karşıya
          kalır.
             İnsanın dünyada geçirdiği zamanla ilgili hesaplamalar kuşkusuz düşün-
          dürücüdür. Daha önce de belirttiğimiz gibi ortalama 60 yıllık bir ömrün en
          az 15-20 yılı kesin olarak uykuda geçmektedir. Geriye kalan 40-45 senenin
          ise ilk 5-10 yılı çocukluktan kaynaklanan bir şuursuzluk dönemidir. Yani 60
          yıl yaşayan bir insan aslında bu yaşamının yarısını "şuursuz" olarak geçir-
          mektedir. Diğer yarısıyla ilgili ise pek çok rakam verilebilir. Örneğin, çok
          uzun bir zaman dilimi yemek hazırlayarak ve yiyerek, bedenini ve çevresini
          temizleyerek, trafikte bir yere ulaşmaya çalışarak geçmektedir. Bu örnekleri
          çok fazla arttırabiliriz. Sonuçta ortaya çıkan gerçek ise "koskoca ömür"den
          geriye, doğal ihtiyaçlarını karşılaması dışında, belki 3-5 senelik bir vaktin
          kaldığıdır. Peki bu kadarcık bir zamanın sonsuz hayat yanında nasıl bir
          değeri olabilir?
             İşte bu noktada gerçek iman sahibi insanlar ile inkarcı insanlar arasındaki
          büyük fark ortaya çıkar. İnkarcı insan hayatının yalnızca bu dünyada yaşa-
          dığı yıllardan ibaret olduğunu sanmıştır. Ve "göz açıp kapayıncaya kadar"
          geçen dünyanın kendince "tadını çıkarmaya" çalışır, ama boşuna yorulur.
          Çünkü baştan beri anlattığımız gibi bu dünya hem çok kısadır, hem de çok
          sayıda eksikliklerle doludur. Dahası, Allah'a güvenip dayanmadığı için, dün-





                                                          Adnan Oktar (Harun Yahya)  67
   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74