Page 89 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 89
Bu ara da yaş la nan in san la rın si nir
hüc re le rin de ye ni len me ol ma dı ğı
için, tüm du yu lar da bel li bir kayıp
olu şur. Göz ler de yaş lan ma ile bir -
lik te, ışık şid de ti ne tep ki ola rak
bo yut de ğiş tir me ka bi li ye ti aza lır.
Bu du rum gör me ye te ne ği ni kı -
sıt lar; renk le rin can lı lı ğı, ci sim le -
rin şek li, ko num la rı ve uzak lık la -
rı bu la nık la şır. Çok önem li olan
gö rüş kes kin li ği gi de rek aza lır.
Bu, yaş lı lar için en zor alı şı la cak
du rum lar dan bi ri dir.
İnsanın yaşlılık döneminde fizik-
sel ve ruhsal açıdan pek çok kayba
uğraması, şüphesiz üzerinde düşünül-
mesi gereken bir olaydır. Daha önce de
belirttiğimiz gibi, Allah dileseydi insana bu
eksikliklerin hiçbirini vermeyebilirdi;
insan doğduktan sonra büyür, gelişir,
hatta zamanla tüm organları, kabiliyetleri daha da kuvvetlenebilirdi. Dünya
hayatında geçirdiği yıllar insanın sağlığına sağlık, gücüne güç katabilirdi.
Alışılmadık bir model olmasına rağmen, hayatın insanı yıpratan değil, yeni-
leyen, geliştiren bir özelliği olması pekala mümkün olabilirdi. Ne var ki
Allah'ın bir hikmet üzerine insanlar için dileyip yarattığı sistem, yaşlanma-
ya, bozulmaya göre ayarlanmıştır. Dünya üzerindeki herşey gibi insan
bedeni de bozulmaya mahkumdur.
Her geçen gün hızla yaşlanıp ölüme hazırlanan insan, bu dünyanın
geçiciliğini ve kendisine faydası olmadığını bir kez daha anlamaktadır.
Tüm bu acizliklerden anlaşılmaktadır ki, sonsuz hayat yanında bu dünya
hayatının hiçbir kıymeti yoktur. Nitekim Allah, Kuran'da bu gerçeğe defa-
larca dikkat çekmiş, dünya hayatının geçici özelliklerle dolu olduğunu
ayetleriyle haber vermiştir. İnsanlara bu durumu düşünmelerini ve gerekli
öğüdü almalarını emretmiştir.
Adnan Oktar (Harun Yahya) 87