Page 131 - Konuşan Kuşlar Mucizesi
P. 131

129




               yatta kalaca¤› düflüncesine dayan›r. Örne¤in y›rt›c› hayvanlar ta-
               raf›ndan tehdit edilen bir geyik sürüsünde, daha h›zl› koflabilen
               geyikler hayatta kalacakt›r. Böylece geyik sürüsü, h›zl› ve güçlü
               bireylerden oluflacakt›r. Ama elbette bu mekanizma, geyikleri ev-
               rimlefltirmez, onlar› baflka bir canl› türüne, örne¤in atlara dönüfl-

               türmez.
                   Dolay›s›yla do¤al seleksiyon mekanizmas› hiçbir evrimleflti-
               rici güce sahip de¤ildir. Darwin de bu gerçe¤in fark›ndayd› ve
               Türlerin Kökeni adl› kitab›nda "Faydal› de¤ifliklikler oluflmad›¤›
               sürece do¤al seleksiyon hiçbir fley yapamaz" demek zorunda
               kalm›flt›. 49



                   Lamarck'›n Etkisi
                   Peki bu "faydal› de¤ifliklikler" nas›l oluflabilirdi? Darwin,
               kendi döneminin ilkel bilim anlay›fl› içinde, bu soruyu Lamarck'a
               dayanarak cevaplamaya çal›flm›flt›. Darwin'den önce yaflam›fl

               olan Frans›z biyolog Lamarck'a göre, canl›lar yaflamlar› s›ras›nda
               geçirdikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonraki nesle aktar›yorlar, ne-
               silden nesile biriken bu özellikler sonucunda yeni türler ortaya
               ç›k›yordu. Örne¤in Lamarck'a göre zürafalar ceylanlardan türe-
               mifllerdi, yüksek a¤açlar›n yapraklar›n› yemek için çabalarken
               nesilden nesile boyunlar› uzam›flt›.
                   Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kökeni
               adl› kitab›nda, yiyecek bulmak için suya giren baz› ay›lar›n za-

               manla balinalara dönüfltü¤ünü iddia etmiflti. 50
                   Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20.yüzy›lda geliflen genetik bi-
               limiyle kesinleflen kal›t›m kanunlar›, kazan›lm›fl özelliklerin son-
               raki nesillere aktar›lmas› efsanesini kesin olarak y›kt›. Böylece
               do¤al seleksiyon "tek bafl›na" ve dolay›s›yla tümüyle etkisiz bir
               mekanizma olarak kalm›fl oluyordu.





                                  Harun Yahya (Adnan Oktar)
   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136