Page 96 - Allah'ın isimleri
P. 96

ALLAH’IN İSİMLERİ
            daha da donar, daha da üşür. Ama kimini de yakıyor. O algıyla alakası
            olan bir şeydir. Yani algıyı esas alıyor bu arkadaşlar, kendilerini esas
            alıyorlar. Halbuki Allah’ı esas almaları lazım. Allah’ın aklını esas almı-
            yorlar, kendi akıllarını esas aldıkları için açmaza giriyorlar. Mesela biz
            suyu çok güzel görüyoruz, çok hoş bir nimet. Bir başkası için su asit
            etkisi yapar, feci şekilde canını yakar. Suyu gördüğüne kaçacak delik
            arar. Acayip ızdırap duyar. İzafidir bu, tamamen algıya bağlı olan bir
            şeydir. Kendini esas yapmaktan çıkartmaları gerekiyor, Allah’ı esas
            yapmaları lazım. Bir şey değerlendirirken Allah’a göre değerlendir-
            mek gerekir, kendine göre değil. İnşaAllah. Yine anlamazlarsa, yine
            anlatırız.
               OKTAR BABUNA: Kuran’da çok net, siz gerçi anlatmıştınız,
            ilgili bölümleri okuyorum, inşaAllah hocam. Şeytandan Allah’a sığını-
            rım;

               “Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır.”
               (Bakara Suresi, 115)
               “O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşat-
               mıştır.” (Bakara Suresi, 255)
               ADNAN OKTAR: “Bütün gökleri ve yeri kaplayıp-
            kuşatmıştır.” Kaplamak ne demek? Ve kuşatmıştır. Yani olmadık
            hiçbir yer yok. Mesela bu kitap sayfasının araları, üstü; şimdi burada
            Allah yok mu? Her yerde vardır Allah. Ama zamansız ve mekansız
            olarak. Adam zamanlı ve mekanlı olarak anladığı için, anlamıyor.
            Kendisini esas alıyor, kendisini esas almayacak, Allah’ı esas alacak.

               OKTAR BABUNA: “Biz sana: "Muhakkak Rabbin insan-
            ları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik.” (İsra Suresi, 60)
               “Andolsun, onların tümünü kuşatmış ve onları sayı ola-
               rak saymış bulunmaktadır.”  (Meryem Suresi, 94)
               “Ama gerçekten Allah onları kuşatmıştır.” (Fetih
               Suresi, 21)
               “Onları arkalarından sarıp kuşatmıştır.” (Büruc Suresi,
               20)
               “Biz ona şahdamarından daha yakınız.” (Kaf Suresi, 16)

                                        94
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101