Page 205 - Protein Mucizesi
P. 205
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA) 203
beraber daha dogmatik bir açıklama ve spekülasyon
yapmamak için tüm solunum enzimlerinin bir defada
hücre içerisinde ve oksijenle temas etmeden önce, eksik-
siz bulunduğunu ister istemez kabul etmek zorunda-
1
yız. 100
Bu evrimci bilim adamı çaresizlik içinde, tüm solunum
enzimlerinin bir defada hücre içerisinde eksiksizce bulun-
duğunu kabul etmek zorunda kaldıklarını ifade etmekte-
dir. Bu ise, solunum sisteminin tüm organları, hücreleri,
enzimleri ve mekanizmaları ile bir kerede yaratılmış olma-
sı demektir. Ne var ki, bu evrimci bilim adamı, bu açık ger-
çeği kendi ifadesiyle "bilimsel düşünceye ters, dogmatik
bir açıklama" olarak görmekte ve gerçeği ifade etmekten
kaçınmaktadır. Oysa asıl yaratılışın delilleri çok açık olarak
ortada olmasına rağmen, bunları göz göre göre inkar et-
mek, "bilimsel düşünceye ters dogmatik bir tutumdur."
Bir başka dünyaca ünlü evrimci Prof. Dr. Russel Doo-
little ise, proteinlerin varolmalarının ve işlevlerini yerine
getirebilmelerinin diğer proteinlere bağlı olduğunu ve bu-
nun evrimin bir çıkmazı olduğunu şöyle itiraf eder:
Bu kompleks ve hassasiyetle dengelenen süreç nasıl evrimleş-
miş olabilir? Paradoks burada yatıyor, eğer her protein bir baş-
ka proteinin aktivasyonuna (harekete geçmesine) bağlıysa bu
sistem nasıl meydana gelmiştir? Bu düzen tamamıyla oluşma-
dan bu sistemin parçalarından biri ne işe yarardı? 101
Günümüzde birçok evrimci en azından dürüst davra-
narak, proteinlerin ve canlılığın tesadüfen meydana gelme-
sinin imkansızlığını kabul etmektedirler. Ancak bu evrim-
ciler yine de ideolojileri uğruna bu teoriyi savunmaya de-
vam etmektedirler. Aşağıda dünyaca ünlü evrimcilerin
proteinlerin tesadüfler sonucunda kendiliğinden meydana