Page 227 - Protein Mucizesi
P. 227
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA) 225
len bir şekilde birbirine bağlamayı başarmışlardır. Bunun-
la beraber bunlar, canlılarda bulunan çok düzenli protein-
lere hiç benzememektedir. Bunlar hiçbir işe yaramayan,
düzensiz lekelerden başka bir şey değildirler. İlk devirler-
de bu moleküller eğer gerçekten meydana gelmişlerse bi-
le, bunların parçalanmamaları mümkün değildir. 123
Gerçekten de Fox'un elde ettiği "protenoidler", gerçek
proteinlerden yapı ve işlev olarak tamamen uzaktı. Prote-
inlerle aralarında, karmaşık bir teknolojik cihazla, işlen-
memiş bir metal yığını arasındaki kadar fark vardı.
Dahası, bu düzensiz amino asit yığınlarının bile ilkel
atmosferde yaşama şansı yoktu. Dünyanın o günkü şartla-
rında yeryüzüne ulaşan yoğun ultraviyole ışınları ve
kontrolsüz doğa koşullarının doğurduğu zararlı, tahrip
edici fiziksel ve kimyasal etkenler, bu proteinoidlerin dahi
varlıklarını sürdürmelerine imkan vermeden parçalanma-
larına neden olacaktı. Amino asitlerin ultraviyole ışınları-
nın ulaşamayacağı şekilde suyun altında bulunmaları ise,
Le Châtelier Prensibi nedeniyle söz konusu değildi. Bu ve-
riler ışığında bilim adamları arasında, proteinoidlerin ya-
şamın başlangıcını oluşturan moleküller oldukları fikri gi-
derek etkisini kaybetti.