Page 179 - Doğadaki Mühendislik
P. 179

Harun Yahya (Adnan Oktar)
           alacak, çevrenizdeki insanları değil yalnızca Allah'ı razı etmeye çalışa-
           caksınız. Dolayısıyla dünyaya ait endişe ve zorlukların etkisinde
           kalmayacaksınız. Kaderi anlayacak, ahirete inanacak ve dünya hay-
           atının sadece bir imtihan için yaratıldığını anlayacaksınız. Dünyaya ait
           her türlü beklentinin, nefsi övüp yüceltmenin, hırs yapıp öfkelen-
           menin size hiçbir şey kazandırmayacağını kavrayacaksınız. Asıl
           yaşanacak yerin sadece ve sadece "ahiret" olduğunu büyük bir heye-
           canla fark edeceksiniz.
              Fark ettiğiniz bu gerçek, bu dünyadaki yaşamınızı sonsuz olan

           ahiret hayatına yönelik düzenlemenizi sağlayacaktır. Ahirete
           yöneldiğiniz ve bunun için Allah'a inanıp O'nu razı etmeye çalıştığınız
           sürece, size eşsiz güzellikler ve bitip tükenmeyen nimetleriyle cennet
           vaat edilmiştir. Orada 100 sene değil, 1000 sene değil, 1 milyon sene
           değil, "sonsuza kadar" kalacaksınız. Size, sonsuza kadar güzellikler,
           nimetler sunulacak, nefsinizin istediği "herşey" sonsuza kadar sizin
           olacaktır. Herşeyden önemlisi orada sizi bekleyen en büyük karşılık,
           Rabbimizin rızasıdır.
              İşte karşılaştığınız tek bir karınca üzerinde biraz düşünmeniz bile
           size bu büyük gerçeği kavramanızı ve hayatınızı bu gerçekler doğrul-
           tusunda düzenleyip bunun sonsuz mükafatını kazanmanızı sağlaya-
           bilir. Dünyadayken bu gerçeğin farkına varmak kişiye sonsuz kazanç
           getirir. Farkına varamamak ya da bu büyük gerçeği görmezden
           gelmek ve büyüklenmek ise, hiçbir geri dönüşü olmayan büyük bir
           pişmanlığın başlangıcı olacaktır.
              Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz ek-
           siksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulur-
           sa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı
           metadan başka bir şey değildir. (Al-i İmran Suresi, 185)




                                             177
   174   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184