Page 45 - Mehdi ve Altın Çağ
P. 45
Ruhulküddüs yalnız geçmişte insanı yoklamadığını,
geleceklerde de onu kutlu göğsüne bastıracağını ispat edecektir.
Ruh, kutsal ruh tarafından sığınacaktır.
Akşamla birlikte, sofraların üstüne yine kutsal ruhun kanatları gerilecektir.
Çocuk, kuzey ve batı rüzgarlarını kılıcıyla ikiye bölecektir.
Selleri ve çığları omuzlarıyla durduracaktır. Fırtınaları ters yüz edecektir.
Zaten o, bütün bunlar için geliyor.
Azgın bir kışı yaşıyoruz.
Geleceğin erleri onun üzerine diriliş kemerlerini ve kubbelerini oturtacaktır.
Ruhun ayasofyaları, süleymaniyeleri yükselecektir yeniden.
Diriliş mehteri, dünyanın ufkunu, metafiziğin marşıyla çınlatacaktır.
Pandorun kutusu kapanırken ruhun şifa mücevherleri, saklı oldukları mahfazalarının kapaklarını zorlayacaklardır,
dışarı çıkma günü gelen civcivin yumurtanın kabuğunu gagasıyla tık tık döğmesi gibi.
Kutlu şehirlerin ruhları, geceleri gözlere görünen yatırları gibi uyanacaklardır.
Bursa’nın, İstanbul’un, Konya’nın, Diyarbekir’in, Erzurum’un, Şam’ın Bağdat’ın,
Buhara’nın, Semerkand’ın ve beş safta Mekke’nin, Medine’nin
ve hepsiyle birlikte Kahire’nin, Kuala-Lumpur’un, Bingazi’nin,
İslam-Abad’ın, Darüsselam’ın ruhları dirilecektir.
Elinde bir meşale, bu kış gecesinde dolaşacak olan o çocuğun ulaştığı her kent, dirilişe erecektir.
Kentler, ölümün kırılışından tüten alevlerde yıkanacaklar
ve kutlu sancağın altında diri kümbetler olarak toplanacaklardır.
Bu şehirler mahşerinin önünde kim durabilir?
“Kalk ve Korkut” sesiyle ayağa fırlamış ilahi sitelere karşı hangi çelik veya demir bent dayanabilir?
SEZAİ KARAKOÇ
HIZIRLA KIRK SAAT
Kıyamet gününden önce
Hızır çekilecektir yeryüzünden
Sonra yeşillikleri yaylaların
Eski zaman duvarları gibi yükselen çınarların
Çinilerin minyatürlerin duayı ansıtan boyaların
Güneşte bir kuş gibi çırpınan kasabaların
Göz ağrısı getiren tozların
Yeşili kırmızısı sarısı çekilecek önce
Evlerde avlularda duyulacak bir eksilme
Yoldan bir ölü götürüyorlarmış ta sezmişler gibi
Çıkacaklar dışarıya ama
Yollar ıssızdır sonsuzca