Page 65 - Mehdi ve Altın Çağ
P. 65
“Yemin ederim ki bir ateş sizi saracaktır. O ateş bugün Berehut denilen vadide sönük vaziyettedir. O ateş içinde
müthiş azap olduğu halde insanları kaplar. O ateş insanları, malları yakıp bitirir. Sekiz gün içinde rüzgar ile bulut
gibi uçarak dünyanın her tarafına yayılır. Geceki sıcağı gündüzki hararetinden daha şiddetlidir. O ateş insanların
başının üzerinden arşın altına kadar yaklaşarak yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü
olur, buyurdu.” (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 461)
Mehdi'nin çıkış öncesi alametlerinden olan bu ateş hakkında kısa bir açıklama yapmak yerinde olacaktır.
Bilindiği gibi Temmuz 1991 yılında Irak'ın Kuveyt'i işgali sonrasında, Kuveyt'e ait petrol kuyularını ateşe vermesi
sonucunda Kuveyt ve Basra Körfezi'ni çok büyük bir ateş sarmıştır.
Ayrıca Hadis-i şerifin ilk kısmında ateş için "sönük bir vaziyettedir" denmektedir. Ateş, yanıcı bir maddenin
yanmasıyla meydana gelen bir durum olduğuna göre burada sönük vaziyette bekleyen ateşin kendisi değil, ateşin
yakacağı hammaddedir.
Burada toprak altından çıkarılan petrole işaret edilmektedir. Nitekim hadisteki Berehut denilen yer, bir kuyunun
adıdır. Bu kuyu petrol kuyusudur. Zamanı gelince bu kuyulardan çıkarılan petrol, yanmaya hazır bir ateş haline
gelmektedir.
Güneş'ten bir alametin belirmesi
“O, (Mehdi), Günet'ten bir alamet belirinceye kadar gelmeyecektir.” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il
Muntazar, s. 47)
“Güneş alamet olarak doğmadıkça Mehdi çıkmayacaktır.” (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.
33)
Güneş'te belirecek olan bu alamet, 20. yüzyılda görülen büyük patlama olabilir.
Ayrıca 11 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen Güneş tutulması yüzyılımızın son tam Güneş tutulmasıdır. İlk kez bu
kadar çok insan Güneş tutulmasını, hem de bu kadar uzun bir süre izleyebilmiş, inceleme fırsatı elde etmiştir. Bu
tutulmada dikkat çeken bir nokta da Türkiye'nin de bu tam tutulmanın en iyi izlendiği ülkelerden birisi olmasıdır.
Bartın'dan Silopi'ye kadar, yaklaşık olarak 12 şehir ve 100 ilçe tutulmayı gözleyebilmiştir.
Peygamberimizin, Mehdiyet konusuna Kuran’da işaret olduğunu bildiren çeşitli hadisleri vardır
“Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir.” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il
Muntazar, s. 29)
“Ashab-ı Kehf, Mehdi'nin yardımcıları olacaktır.” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 59)
“Mehdi'nin yardımcılarının sayısı Talut ile nehri geçenler kadardır.” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir
Zaman, s. 57)
3. BÖLÜM: ALTINÇAĞ
Peygamberimiz Altınçağ’ı cennet benzeri özelliklerle tasvir etmiştir
Peygamberimizden aktarılan pek çok hadiste, yeryüzünde İslam ahlakının hakim olacağı bir dönemin
yaşanacağına işaret edilmektedir. "Altınçağ" ismiyle bilinen bu dönem, hadislerden de anlaşılacağı üzere yarım
yüzyıldan fazla sürecek "Asr-ı Saadet" benzeri bir devir olacaktır.
İnsanlar Altınçağ'da hayatlarından o kadar memnun olacaklardır ki; bir hadisin ifadesine göre "zamanın nasıl
geçtiğinin farkına varmayacaklar, bu güzelliklerden daha fazla yararlanmak için Allah'tan ömürlerinin uzatılmasını"
isteyeceklerdir. Peygamberimizin bir diğer sözünde ahir zamandaki ortam şu şekilde tarif edilir: