Page 295 - Örnek Müslüman Kadın Hazreti Meryem
P. 295
293
atası olduğu izlenimini verirler. Oysa paleoantropologların son bulgu-
ları, Australopithecus, Homo habilis ve Homo erectus'un dünyanın farklı
bölgelerinde aynı dönemlerde yaşadıklarını göstermektedir. 57
Dahası Homo erectus sınıflamasına ait insanların bir bölümü çok
modern zamanlara kadar yaşamışlar, Homo sapiens neandertalensis ve
Homo sapiens sapiens (insan) ile aynı ortamda yan yana bulunmuşlardır. 58
Bu ise elbette bu sınıfların birbirlerinin ataları oldukları iddiası-
nın geçersizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard Üniversitesi
paleontologlarından Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci olma-
sına karşın, Darwinist teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle açıklar:
Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid (insanımsı)
çizgisi varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne oldu? Açıktır ki, bunların biri
diğerinden gelmiş olamaz. Dahası, biri diğeriyle karşılaştırıldığında
evrimsel bir gelişme trendi göstermemektedirler. 59
Kısacası, medyada ya da ders kitaplarında yer alan hayali birtakım
"yarı maymun, yarı insan" canlıların çizimleriyle, yani sırf propaganda
yoluyla ayakta tutulmaya çalışılan insanın evrimi senaryosu, hiçbir bil-
imsel temeli olmayan bir masaldan ibarettir.
Bu konuyu uzun yıllar inceleyen, özellikle Australopithecus fosilleri
üzerinde 15 yıl araştırma yapan İngiltere'nin en ünlü ve saygın bilim
adamlarından Lord Solly Zuckerman, bir evrimci olmasına rağmen, or-
tada maymunsu canlılardan insana uzanan gerçek bir soy ağacı ol-
madığı sonucuna varmıştır.
Zuckerman bir de ilginç bir "bilim skalası" yapmıştır. Bilimsel
olarak kabul ettiği bilgi dallarından, bilim dışı olarak kabul ettiği bilgi
dallarına kadar bir yelpaze oluşturmuştur. Zuckerman'ın bu tablosuna
göre en "bilimsel" -yani somut verilere dayanan- bilgi dalları kimya ve
fiziktir. Yelpazede bunlardan sonra biyoloji bilimleri, sonra da sosyal
bilimler gelir. Yelpazenin en ucunda, yani en "bilim dışı" sayılan kısım-
Harun Yahya (Adnan Oktar)