Page 47 - Şeytanın Sinsi Bir Oyunu İnsanlara Tapınma Dini
P. 47
Adnan Oktar (Harun Yahya)
kında görüş bildirirlerken "tam aradığımız kişi" demeleri için elin-
den gelen her türlü gayreti gösterir.
Başka bir kişi de yanında çalıştığı iş sahibinin şirket içinde gör-
mek istemediği hareketleri yaparken yakalanmaktan çok korkar.
İşine geç kalmamaya, özel telefon konuşmaları yapmamaya, kısacası
o işyerinde uygun görülmeyen tavırlarda bulunmamaya özen gös-
terir. Diğer şirket çalışanlarını da bu konulara itina etmeleri konu-
sunda uyarır. Kendisine iş disiplini olmayan, ciddiyetsiz bir kişi
denmesinden çok korkar. Çünkü bu gibi olumsuz kanaatler, dün-
yada maddi bir kayba uğramasına neden olacak, iyi bir hayat yaşa-
masını engelleyecektir. Elbette bir insanın iş disiplinine sahip
olması, uygun olmayan davranışlardan sakınması gerekir. Ancak
burada yanlış olan, bir kişinin bu güzel davranışları, yalnızca insan-
lardan korktuğu ve onlardan çekindiği için yapmasıdır ki, böyle bir
yapıda zaten güzel davranışlar süreklilik gösteremez. Allah'tan kork-
mayan bir kişi, insanların kendisini görmeyeceğine, onlardan tepki
almayacağına inandığı durumlarda, bu disipline uymayan her türlü
davranışı rahatlıkla gösterebilir. İşte bu yüzden insan güzel davra-
nışlarda bulunurken de çok önemli bir gerçeği unutmamalıdır. Bu
gerçek, korkulması gereken tek gücün Allah olduğudur. İnsanların,
karşılarında heyecanlandıkları, korkuya kapıldıkları, gözlerinde bü-
yüttükleri kişileri ve olayları yaratan ve kontrolü altında tutan
Allah'tır. Allah Katında onların ne zenginliklerinin, ne güçlerinin
önemi yoktur. Tek önemli olan takvaları ve güzel ahlaklarıdır. Ayrıca
insanlar sadece kaderlerinde belirlenmiş olan olaylarla karşılaşırlar.
Bu örnekteki kişinin kaderinde o işe girmesi tespit edilmişse, Allah
dışında hiçbir güç bu sonucu değiştiremez. Hatta ne kadar hata, ne
kadar büyük gaflar yaparsa yapsın Allah dilerse, o kişi o işe girer.
45