Page 157 - Kara Klan
P. 157
Harun Yahya (Adnan Oktar)
20. Yüz yıl da ki So nuç suz Ça ba lar
20. yüzyılda hayatın kökeni konu-
sunu ele alan ilk evrimci, ünlü Rus biyo-
log Alexander Oparin oldu. Oparin,
1930'lu yıllarda ortaya attığı birtakım tez-
lerle, canlı hücresinin tesadüfen meyda-
na gelebileceğini ispat etmeye çalıştı. An-
cak bu çalışmalar başarısızlıkla sonuçla-
nacak ve Oparin şu itirafı yapmak zorun-
da kalacaktı: "Maalesef hücrenin kökeni,
evrim teorisinin tümünü içine alan en
Ale xan der Opa rin
karanlık noktayı oluşturmaktadır." 23
Oparin'in yolunu izleyen evrimciler,
hayatın kökeni konusunu çözüme kavuşturacak deneyler yapma-
ya çalıştılar. Bu deneylerin en ünlüsü, Amerikalı kimyacı Stanley
Miller tarafından 1953 yılında düzenlendi. Miller, ilkel dünya at-
mosferinde olduğunu iddia ettiği gazları bir deney düzeneğinde
birleştirerek ve bu karışıma enerji ekleyerek, proteinlerin yapısın-
da kullanılan birkaç organik molekül (aminoasit) sentezledi.
O yıllarda evrim adına önemli bir aşama gibi tanıtılan bu dene-
yin geçerli olmadığı ve deneyde kullanılan atmosferin gerçek dünya
koşullarından çok farklı olduğu, ilerleyen yıllarda ortaya çıkacaktı. 24
Uzun süren bir sessizlikten sonra Miller'in kendisi de kullan-
dığı atmosfer ortamının gerçekçi olmadığını itiraf etti. 25
Hayatın kökeni sorununu açıklamak için 20. yüzyıl boyunca
yürütülen tüm evrimci çabalar hep başarısızlıkla sonuçlandı. San
Diego Scripps Enstitüsü'nden ünlü jeokimyacı Jeffrey Bada, evrim-
ci Earth dergisinde 1998 yılında yayınlanan bir makalede bu ger-
çeği şöyle kabul eder:
Bugün, 20. yüzyılı geride bırakırken, hala, 20. yüzyıla girdiğimizde
sahip olduğumuz en büyük çözülmemiş problemle karşı karşıyayız:
Hayat yeryüzünde nasıl başladı? 26
155