Page 57 - Darwinist Propaganda Yöntemleri
P. 57
Harun Yahya (Adnan Oktar)
ler. Ardından peki "tesadüf değil de ne?" diye sorulduğunda, "bazı te-
sadüfi olaylar sonucunda oluşan bir süreç" gibi son derece çocukça ve
bir o kadar akılsızca bir savunma içine girerler. İşte bu, Darwinistlerin
dayanak noktasının ne kadar geçersiz olduğunun açık ve sarih gös-
tergesidir.
Darwinistlerin insanları aldatmak, insanlar üzerinde büyü etki-
sini oluşturabilmek için bilimsel terimler ve formüller kullanarak ken-
dilerine bilimsel açıklama yapıyor görünümü vermeye çalıştıklarını
daha önce belirtmiştik. Tesadüf aldatmacası da yine aynı yöntem kul-
lanılarak insanlara makul gösterilmeye çalışılır. Evrimci yayınlarda
örneğin bir dinozorun kanatlanıp uçtuğu yalanı, Latince terimlerin ve
isimlerin sıkça kullanıldığı sözde bilimsel görünümlü bir makalenin
satırlarında anlatılır. Oysa dikkat edilirse, söz konusu hayali süreçte ve
bu akıl almaz derecede komik hikayede şuurlu, bilinçli, olaylara mü-
dahale eden, olayları yönlendiren, mantıklı çıkarımlar yaparak en
uygun olanını belirleyen, seçim yapma, mantık yürütme, doğrusunu
ayırt etme yeteneğine sahip olan bir akıl yoktur. Darwinizm, bir bi-
lincin varlığını kabul etmez. Sahte evrimde olayların tümü; şuursuz,
akılsız, bilinçsiz, kör tesadüfler tarafından gerçekleştirilmiştir. Tesa-
düfler Darwinistlerin; mucizeler gerçekleştiren, yoktan var eden,
hata yapmayan, gelecekteki olayları önceden fark edip bunun için
tedbirler geliştirebilen sahte ilahlarıdır.
Darwinistler, işte bu sahte ilahı kendilerince bir yaratıcı güç gibi
göstermeye çalışır (Allah'ı tenzih ederiz) ve bu sinsi açıklamalar yo-
luyla Allah inancından insanları uzaklaştırmaya çalışırlar. Darwinist
büyünün, insanları zaman içinde ateizme sürüklemesinin, Darwinist-
lerin büyük kesiminin canla başla Allah inancına karşı mücadele
içinde bulunmasının temelindeki asıl neden işte budur. Darwinizm'e
inananlar, farkında olarak veya olmaksızın, tesadüf putunun hipnozu
altına girmekte ve kaçınılmaz olarak Allah inancından uzaklaşmakta-
dırlar.
55