Page 103 - Atatürk'ün Vatan ve Millet Sevgisi
P. 103

Adnan Oktar (Harun Yahya)





                ğer İlahi ve tabii kanunlar arasında aykırılıklar olması gerekirdi.
                Bütün İlahi kanunları yapan Cenab-ı Hak’tır.” Tam Müslüman ev-
                ladı bak maşaAllah. “Bütün dünyanın Müslümanları Allah’ın son
                peygamberi Hz. Muhammed’in gösterttiği yolu takip etmeli. Ve
                verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli.”


                      SAYIN ADNAN OKTAR'IN EKİN TV'DEKİ
                               RÖPORTAJI, 2 ŞUBAT 2009


                    ADNAN OKTAR: Atatürk dindarlığını bütün açıklığıyla or-
                taya koyan bir insandır. Bakın Atatürk’ün günlüğünden biraz an-
                latayım. Oradan daha iyi anlarlar. 9 Mart 1922, Perşembe,
                Sivrihisar, kendi el yazısıyla. “Saat sekize doğru, akşam İsmet
                Paşa geldi. Evvela yemek, yemekten sonra 10 Mart için program
                kararlaştırıldı. Siyasi durum hakkında bilgi verdim.” Bakın dikkat
                edin. “Ondan sonra hafıza Kuran okuttuk.” Buyurun. 10 Mart
                1922 Cuma, Aziziye. Günlüğü bu kendi el yazısıyla
                yazdığı. “Selahattin Paşa da gelmişlerdi.
                Beraber yemek yedik. Bazı telgraflar gel-
                mişti. Gördüm,” Sonra bakın ne diyor,
                “Hafıza Kuran okuttum.” 17
                Mart Cuma, Akşehir, karargaha
                dönüş. “Saat sekize kadar yalnız kal-
                dım. Mustafa Abdülhalik Bey geldi, hafıza
                Kuran okuttuk” ve devam ediyor. 20 Mart
                Pazartesi, Akşehir. “Fahrettin Altan Paşa ve
                kurmayını yemeğe davet etmiştim. Hafıza Kuran okut-
                tuk.” 24 Mart Cuma, Akşehir. “Mütareke teklifini Celal Bey
                bildirdi. Cuma namazında hafız Ulucami'de mevlit okudu. Gece
                yarısından sonra sekiz saat beşte sabaha kadar Ankara'da
                Bakanlar Kurulu ile görüşme yaptım.” Gece gündüz Kuran oku-
                tan, hafızın okuduğu Kuran’ı zevkle dinleyen bir insan.






                                            101
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108