Page 10 - Gerçeği Bilmek
P. 10
eşit li eser le ri miz de ay rın tı lı ola rak açık la dı ğı mız "mad -
de nin ar dın da ki sır" ko nu su, ge niş bir oku yu cu kit le si ni
et ki le miş ve bu ki şi le rin ya şa dık la rı ha yat bo yun ca hiç
far kın da ol ma dık la rı önem li bir ger çe ği fark et me le ri ne
ve si le ol muş tur. Bu, ye ni bir fel se fe ya da bir ide olo ji de ğil, her in sa nın
is ter is te mez için de ol du ğu, ya şa dı ğı, an la şıl ma sı ko lay, bi li min çe şit li
alan la rın da uzun yıl lar ön ce is pat lan mış bir ger çek tir.
Bu gerçeği; "Allah'ın yarattığı madde dışarıda vardır, ancak biz
maddenin sadece beynimizdeki haliyle muhatap oluruz. Dışarıda var
olan aslını ise hiçbir zaman bilemeyiz. Hayatımızı meydana getiren
herşey ruhumuz tarafından idrak edilen bir algılar bütünüdür.
Dünyamızı ve bütün varlığımızı anlamlı kılan şeyleri, kişileri, mekan-
ları, olayları tıpkı bir rüya gibi, sadece görüntü olarak beynimizde al-
gılayabiliriz, asılları ile muhatap olamayız" şeklinde özetlemek müm-
kündür. Samimi ve önyargısız bakan, derin düşünen bir insan kendi-
sine bu konu anlatıldığında, bu büyük gerçeği kolay bir şekilde, kısa
sürede kavramakta ve hayata geçirmektedir.
An cak, alış kan lık la rın, kü çük lük ten iti ba ren öğ re ti len bil gi le rin
oluş tur du ğu ön yar gı la rın ve çev re nin ne ga tif yön de ver di ği tel kin le -
rin et ki sin de kal mış olan oku yu cu lar ol ma sı da muh te mel dir. Bu nu
dü şü ne rek, bu ki ta bı çe şit li so ru la rı olan üç oku yu cuy la ya pı lan bir
soh bet tar zın da dü zen le dik. Böy le ce oku yu cu la rın an la mak ta ve ya ka -
bul et mek te zor lan dı ğı aşa ma lar, gün lük ha yat ta kar şı laş tı ğı mız çe şit -
li olay lar dan alı nan gün cel ör nek ler le açık lan mış ol du. Oku yu cu lar bu