Page 155 - Kuran'ın Işığı Satanizmi Yok Etti
P. 155
153
olan Frans›z biyolog Lamarck'a göre, canl›lar yaflamlar› s›ras›nda
geçirdikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonraki nesle aktar›yorlar, nesil-
den nesile biriken bu özellikler sonucunda yeni türler ortaya ç›-
k›yordu. Örne¤in Lamarck'a göre zürafalar ceylanlardan türe-
mifllerdi, yüksek a¤açlar›n yapraklar›n› yemek için çabalarken
nesilden nesile boyunlar› uzam›flt›.
Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kökeni
adl› kitab›nda, yiyecek bulmak için suya giren baz› ay›lar›n za-
manla balinalara dönüfltü¤ünü iddia etmiflti. 50
Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20.yüzy›lda geliflen genetik bi-
limiyle kesinleflen kal›t›m kanunlar›, kazan›lm›fl özelliklerin son-
raki nesillere aktar›lmas› efsanesini kesin olarak y›kt›. Böylece
do¤al seleksiyon "tek bafl›na" ve dolay›s›yla tümüyle etkisiz bir
mekanizma olarak kalm›fl oluyordu.
Neo-Darwinizm ve
mutasyonlar
Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için
1930'lar›n sonlar›nda, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yay-
g›n ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya att›lar. Neo-Darwinizm, do-
¤al seleksiyonun yan›na "faydal› de¤ifliklik sebebi" olarak mu-
tasyonlar›, yani canl›lar›n genlerinde radyasyon gibi d›fl etkiler
ya da kopyalama hatalar› sonucunda oluflan bozulmalar› ekledi.
Bugün de hala dünyada evrim ad›na geçerlili¤ini koruyan
model neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyon-
larca canl› türünün, bu canl›lar›n, kulak, göz, akci¤er, kanat gibi
say›s›z kompleks organlar›n›n "mutasyonlara", yani genetik bo-
zukluklara dayal› bir süreç sonucunda olufltu¤unu iddia etmek-
Harun Yahya (Adnan Oktar)