Page 23 - Darwinist Propagandanın Çürük Temelleri 1. Cilt
P. 23
n
y
O
k
t
a
u
n
a
Y
n
a
d
A Adnan Oktar (Harun Yahya) )
(
h
H
a
r
a
r
Evrimcilerin bu çal›flmalardaki mant›k bozuklu¤u, "benzerlikler
evrimi kan›tlar, o halde bu canl›lardaki benzerlikler evrimle ortaya ç›k-
m›flt›r" fleklinde özetlenebilecek bir k›s›r döngüdür. Bu sebeple, genetik
karfl›laflt›rmaya dayal› evrimci iddialar, evrimcilerin teorilerine körü-
körüne ba¤l›l›klar›ndan baflka birfleyi kan›tlamamaktad›r.
n
t
ö
e
d
ü
m
d
n
ü
fl
k
ü
g
e
e
d
e
r
e
n
i
b
l
r
e
i
l
z
k
E Evrimciler k›s›r döngüde düflünmekte, benzerlikler ise
v
,
›
k
s
›
r
s
e
m
c
r
i
i
e
r
l
m
m
t
k
a
a
›
r
d
a
r
k
a
›
n
v
e evrim kan›t› oluflturmamaktad›r
r
m
i
u
l
fl
u
t
›
t
o
"K›s›r döngüde düflünme", varsay›lan birfleyi kan›tlamak için var-
say›mda bulunma davran›fl›d›r ve felsefede temel bir mant›k bozuklu-
¤udur. Antropolog Marvin Lubenow, k›s›r döngüyü afla¤›daki gibi bir
hikayeyle örneklendirir:
fiikago'da sokakta yürümekte olan bir adam›n sürekli olarak par-
maklar›n› fl›klatt›¤› görülüyordu. Sonunda birisi yan›na merakla
yaklaflt› ve neden devaml› olarak parmaklar›n› fl›klatt›¤›n› sordu.
Adam cevap verdi: "Çünkü filleri uzak tutuyor". "Neden ki, bu ken-
tin en az on bin millik (on alt› bin kilometre) çevresinde hiç fil yafla-
m›yor," dedi soran adam.
Parmaklar›n› fl›klatan adam›n buna tepkisi ilginçti: "Bak, görüyor-
sun de¤il mi, yöntemim ne kadar etkili!" 7
Söz konusu kifli bu hikayede, kan›ts›z bir varsay›m› yani parmak
fl›klatman›n filleri uzak tutaca¤› varsay›m›n› kendince en bafltan do¤ru
kabul etmekte, sonra da fillerin çevrede bulunmamas›n› bunun kan›t›
gibi yorumlamaktad›r. Gerçekte ise elbette filler bu kifli parmaklar›n›
fl›klatt›¤› için de¤il, bu canl›lar Amerika do¤al yaflam alanlar›na dahil
olmad›¤› için orada bulunmamaktad›rlar.
Evrimcilerin durumu da, bu kiflinin durumu gibidir. Evrimcilerin
canl›lardaki benzerlikleri evrim kan›t› olarak yorumlamalar› da, önce
"dünyadaki k›rm›z› renkli ve üstü aç›k arabalar ayn› fabrikadan ç›km›fl
olmal›d›r" diye bir tan›mlama yapmak, sonra da her k›rm›z› renkli üs-
tü aç›k arabay› "bak›n, iflte birbirlerine benziyorlar, demek ki ayn› fab-
2 21 1