Page 97 - Dinsizliğin Kabusu
P. 97

runlar›yla dahi bafla ç›kamam›fl olmas›d›r. Din ahlak› yaflanma-
               d›¤› takdirde, nefsinin nefsinin hakimiyetine giren insan yal-
               n›zca onun emirlerini yerine getirmeye çal›flaca¤› için, baflkala-

               r›na veya topluma faydal› olma gibi bir kayg›s› zaten olmaya-
               cakt›r. Her durumda ve ortamda nefsinin ç›karlar›n› gözetme-
               ye, genelin menfaatleri için ise en az s›k›nt›ya girmeye, mini-
               mum derecede emek harcamaya, masraf yapmaya ve sorumlu-
               luk almaya yönelik düflünecektir.
                    Ortak bir çözüm aranan en basit bir konu bile, çok rahat-
               l›kla halledilebilece¤i halde alt›ndan kalk›lamaz. Herkes kendi-
               ni ön plana ç›karmak, kendi fikirlerini kabul ettirmek, kendi

               komplekslerini tatmin etmek, son sözü söyleyen olmak gibi en-
               difle ve beklentilerle hareket etti¤i için as›l konu bir türlü çözü-
               me kavuflamaz. Din ahlak›n› yaflamayanlar›n sorunlara çözüm
               getirememelerinin ard›nda yatan, aralar›ndaki ayr›l›k ve çekifl-
               meden bir ayette flöyle bahsedilir:

                    ... Kendi aralar›ndaki çarp›flmalar› ise pek fliddetlidir. Sen
                    onlar› birlik san›rs›n, oysa kalpleri paramparçad›r. Bu, flüp-
                    hesiz onlar›n akletmeyen bir kavim olmalar› dolay›s›yla
                    böyledir. (Haflr Suresi, 14)
                                                                                    95
                    Televizyondaki çeflitli aç›k oturum programlar›nda bunun
               örneklerini görmek mümkündür. Bir konu hakk›nda saatlerce

               hatta bazen sabahlara kadar tart›fl›ld›¤› olur. Herkes tart›flmac›
               bir ruh haline sahip oldu¤u için kimse birbirinin fikirlerini ko-
               lay kolay kabul etmez. Bir kimse bir baflkas›n›n fikrinin do¤ru
               oldu¤una kanaati gelse bile bunu kabullenmeyi gururuna yedi-
               remedi¤inden ona muhalefet etmeye hatta o fikri küçümseme-
               ye çal›fl›r. Çünkü önemli olan do¤runun bulunmas› de¤il, do¤-

               ruyu kendisinin söylemesi, son noktay› kendisinin koymas›d›r.
               Tart›flmac›lar kendi bilgi ve birikimlerini ön plana ç›karacak





                     HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR)
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102