Page 163 - Gizli Azapların Çözümü
P. 163
Adnan Oktar (Harun Yahya)
"Ha yat Ha yat tan Ge lir"
Darwin, kitabında hayatın kökeni konusundan hiç söz etme-
mişti. Çünkü onun dönemindeki ilkel bilim anlayışı, canlıların çok
basit bir yapıya sahip olduklarını varsayıyordu. Ortaçağ'dan beri
inanılan "spontane jenerasyon" adlı teoriye göre, cansız maddelerin
tesadüfen biraraya gelip, canlı bir varlık oluşturabileceklerine ina-
nılıyordu. Bu dönemde böceklerin yemek artıklarından, farelerin
de buğdaydan oluştuğu yaygın bir düşünceydi. Bunu ispatlamak için
de ilginç deneyler yapılmıştı. Kirli bir paçavranın üzerine biraz buğ-
day konmuş ve biraz beklendiğinde bu karışımdan farelerin oluşa-
cağı sanılmıştı.
Etlerin kurtlanması da hayatın cansız maddelerden türeyebildi-
ğine bir delil sayılıyordu. Oysa daha sonra anlaşılacaktı ki, etlerin
üzerindeki kurtlar kendiliklerinden oluşmuyorlar, sineklerin getirip
bıraktıkları gözle görülmeyen larvalardan çıkıyorlardı. Darwin'in
Türlerin Kökeni adlı kitabını yazdığı dönemde ise, bakterilerin can-
sız maddeden oluşabildikleri inancı, bilim dünyasında yaygın bir
kabul görüyordu.
Oysa Darwin'in kitabının yayınlanmasından beş yıl sonra, ünlü
Fransız biyolog Louis Pasteur, evrime temel oluşturan bu inancı
kesin olarak çürüttü. Pasteur yaptığı uzun çalışma ve deneyler so-
nucunda vardığı sonucu şöyle özetlemişti: "Cansız maddelerin
hayat oluşturabileceği iddiası artık kesin olarak tarihe gömülm-
üştür." (Sidney Fox, Klaus Dose, Molecular Evolution and The Origin
of Life, New York: Marcel Dekker, 1977, s. 2)
Evrim teorisinin savunucuları, Pasteur'ün bulgularına karşı uzun
süre direndiler. Ancak gelişen bilim, canlı hücresinin kompleks ya-
pısını ortaya çıkardıkça, hayatın kendiliğinden oluşabileceği iddia-
sının geçersizliği daha da açık hale geldi.
161